فوري احمد أفندي
مدرسة الشيخ حمد الله في الأقلام الستة
الصور
نبذة عن الفنان
Hırvat asıllı olup bugün Arnavutluk’ta bulunan Draç’ta doğdu. Küçük yaşta devşirilerek Defderdâr İskender Çelebi’nin dairesine verildi. Hüsn-i hatta istidâdı görüldüğünden Şükrullah Halife’den sülüs ve nesih meşkederek icâzet aldı. İskender Çelebi’nin katlinden sonra Ferhad Paşa’nın kethüdası Pulad’ın ve daha sonra Rumeli Beylerbeyi Lutfi Paşa’nın himayesine girdi. Paşaya sunduğu “sûsen” redifli kaside ile hürriyetine kavuştu.
Dönemin tanınmış âlimlerinden Dursun Efendi, Taşköprizâde Ahmed Efendi ve Arabzâde Abdülbâki Efendi’den ilim tahsil ederek 1547’de mezun oldu. İmtihanla Edirne Anbar Kadı Medresesi’ne müderris tayin edildi. Ertesi sene Kanûnî Sultan Süleyman’ın Elkas seferinde Rumeli’nin muhafazası için Edirne’ye gönderilen Şehzade Selim’le kurduğu münasebet sayesinde önce Hasköy’deki Mahmud Paşa ve ardından Vize Medresesi’nin müderrisliğine nakledildi.
Kanûnî’nin 1552’deki Nahcıvan seferine de katılan Ahmed Efendi, sefer dönüşünde sırasıyla Bursa’daki Kaplıca ve Hüdâvendigâr, ardından İstanbul’daki Atik Ali Paşa, Haseki Sultan, Kariye ve Sultâniye medreselerinde görev yaptı. H. 975/M. 1567’de Semâniye medreselerinden birine tayin edildi. Nihayet Receb-977/Aralık-1569’da Şam Kadısı olarak ilmiye sınıfına alındığı gibi ilave olarak Sultan Süleyman Medresesi’nin müderrisliği de uhdesine verildi. Zi’l-ka’de-978/Nisan-1571’de Şam’da vefat ederek Kubûrü’s-Sâlihîn’de şair Üsküplü İshak Çelebi’nin ayak ucuna defnedildi. Vefatına “Fevrî bereft” cümlesiyle
Revân oldu bekā dârına Fevrî
mısra’ı tarih düşürülmüştür.
الأساتذة
Ketebe.org İsmail Orman
Şiir ve inşâda zamanın önde gelen simâlarından biri olan Fevrî Ahmed Efendi’nin müretteb Dîvân’ı ile Ahlâk-ı Süleymânî, Tefsîru sûreti’l-Mülk, Risâle-i Kalemiyye ve Risâle-i Seyfiyye ve Miftâhu’l-me’ânî adlı dini eserleri, Tefsir-i Beyzâvî ile Dürer-i Hüsrevî’ye de haşiyeleri bulunmaktadır.
Hüsn-i hat üzerine
Risâle fî ilmi’l-hutût(Köprülü
Ktp., nr. 361) bir de risâle kaleme almış olan Ahmed Efendi’nin Kanunî Sultan
Süleyman Han’ın dîvânını temize çekmiş olduğu bilinmektedir. Alanya Müzesi’nde
de H. 959/M. 1552-1553 tarihli Kur‘ân-ı Kerîm’i bulunmaktadır.
Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin
Fi’l-asl Defterî İskender Çelebi merhûmun âzâd-kerdelerindendir. Atâyî Zeyli’nde nakli üzere Şeyh-i Ekber Muhyiddîn bin Arabi kendine rü’yâsında telkîn-i İslâm eylemiştir. Sâhib-i Şakayık Ebü’l-Hayr Ahmed Efendi’den tahsîl-i ulûm edip dâhil-i sahn-ı tedris olduktan sonra Dımaşku’ş-Şâm’da Süleymâniyye Medresesi ve o diyârın fetvâsı dahi tevcih olundu. Müftî Ebu's-su’ûd Efendi’ye bir ta’ziyet-nâmesi reşide olmuşken, der-akeb haber-i rıhleti dahi şenîde oldu. “Fevrî bireft” (978) târih olmuştur.
Hüsn-i hatt-ı sülüs ü neshi Şükrullâh Halîfe’den temeşşuk u telezzüz edip hattâ hüsn-i hatla endek zamânda müşârün bi’l-benân olup fenn-i hatta bir güzide risâlesi vardır. Zeyl-i mezbûrda Bahâ’üddînzâde Abdi Efendi ile bir latîfesi mastûrdur. Tefsîr-i Beyzâvî’nin ba’zı mahallerine ve Dürer-i Hüsrevi’ye bi’t-tamâm hâşiyeleri vardır. Dîvân-ı Süleymân Hân’ı tertîb eylemiştir. Elsine-i selâsede şi’r ü inşâya kadir bir vücûd-ı nâdirü’l-mu’âsırdır.