Sarı Abdullah Efendi
Şeyh, Abdîمدرسة الشيخ حمد الله في الأقلام الستة
نبذة عن الفنان
Beylerbeyi Mehmed Paşa’nın dâmâdı, Mağrib şehzâdelerinden Mahmud Efendi’nin oğlu olarak H. 992/M. 1584 senesinde İstanbul’da doğdu. Dedesinin kardeşi olan Kayserili Halîl Paşa’nın dâiresinde fevkalade bir tahsîl ve terbiye gördü. İdris-i Muhtefî, Hacı Kaba’î ve Azîz Mahmud Hüdâyî Efendi gibi değerli âlimlerin meclislerine intisâb ile kendilerinden müstefiz oldu. Ayrıca Hâlid Erzurumî’den tarz-ı Şeyhâne’nin inceliklerini öğrendi. Diğer aklâmda da mâhir olduğu bilinmektedir.
Eğitimini tamamladıktan sonra hâmîsinin kitâbet hizmetini der-uhde eylediği gibi, bir müddet sonra dâmâdı dahi oldu. Halîl Paşa’nın Şark Seferi’ne serdâr tayin edilmesi üzerine tezkîreci olarak sefere iştirâk etti. Halîl Paşa’nın sadârete nasbı ile H. 1036/M. 1627’de reisü’l-küttâb olduysa da, Abaza Mehmed Paşa Vakası’ndaki hüsrân üzerine her ikisi de azledildi. Azîz Mahmud Hüdâyî’nin araya girmesi ile canı bağışlandıysa da, uzun müddet mazûl kaldı.
H. 1047/M. 1638 senesinde reisü’l-küttâb kaymakamı ve aynı yıl içinde ikinci defa reisü’l-küttâb olup ertesi sene azledildi. 1640 senesinin başlarında Anadolu Muhâsebecisi ve aynı yılın Eylül ayında da Cizye Muhâsebecisi oldu. H. 1060/M. 1650’de Mukabele-i Piyâde, H. 1064/m. 1654’de Mensûh Mukataâcısı olduysa da, bir müddet sonra yaşlılığına binâen istifâ ederek, Kocamustafapaşa’daki hânesinde inzivâya çekildi. H. 1071/M. 1559-1560 senesinde vefât ederek, Topkapı hâricinde Maltepe civârına defnedildi.
الأساتذة
Ketebe.org İsmail Orman
Azîz Mahmud Hüdâyî Efendi’nin mürîdânından olan Seyyid Abdullah Efendi’nin âlim ve fâzıl bir zât olduğu menkûldür. Gülşenzâr, Esrârü’l-ârifîn, Nasihâtü’l-mülûk Cevâhir-i Bevâhir-i Mesnevî, Düstûrü’l-inşâ, Semeratü’l-fu’ad, Dürre, Cevheretü’l-bedâyet ve Meslek-i Uşşâk adlı eserleri vardır. Ayrıca Tûtî-nâme’yi de terceme etmiştir. “Abdî” mahlâsı ile yazdığı, tasavvuf neşvesini hissettiren şi’irleri dahi vardır.
Düstûrü’l-inşâ adlı eserinin dest-i hattı ile muhârrer nüshâsı Paris’teki Nationale Bibliotheque’de(1179) bulunan Seyyid Abdullah Efendi’nin yazmış olduğu Sivâsî Abdülmecîd Efendi Tekkesi’nin vakfiyyesini de Müstâkimzâde görmüştür.
Çiçekçiliğe düşkün ve bilhassa lâle yetiştiriciliğinde son derece mâhir olduğu bilinen Seyyid Abdullah Efendi’nin, Sultan İbrahim zamanında ser-şükûfeci ilân edilmiş olduğu da menkuldür.
Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin
"Sarı Abdî Efendi" ve "Şârih-i Mesnevî" dahi derler bir merd-i ma’nevî ve ferd-i mü’ellif-i münzevî olup pederi diyâr-ı Mağrib şehzâdelerindendir. İslâmbol’a gelip Beylerbeyi Mehmed Paşa’ya dâmâd olup onlardan Abdî Efendi zuhûr eyledi. Ba’de zann Amil Paşa-yı mezbûrun biraderi Sadr-ı A’zam Halil Paşa dâ’iresinde tahsîl-i kemâl ve hüsn-i hatt-ı Şeyhâne'yi Hâlid Efendi’den istikmâl eyledi. Sâ’ir hutût-ı gûn-â-gûnu dahi güzide yazıp hattâ Sivasî Şeyh Abdülmecîd Efendi’nin zâviyeleri evkafından birinin vakfiyyesi vakt-i riyasetlerinde yazılmak iktizâ eyledikte teberrüken bi-nefsihi tahrîr buyurmuşlardır, ziyâret olunmuştu. Tarîkat-ı Aliyye’de ibtidâ intisâbları Hüdâyî Efendi’yedir. Sadr-ı a’zam-ı mezbûr ile ma’an inâbet eyledi. Onlara tezkireci, ba’dehu iki kerre re’îsü’l-küttâb oldu. Ba’de’l-azl muhâsebe-i Anadolu, ba’dehu muhâsebe-i cizye, ba’dehu mukâbele-i piyâde, sonra muhâsebe-i mensûh zabt ve azlinde inzivâ eyledi. Koca Mustafâ Paşa Hânkâhı kurbünde meşhûr menzilinde recebde rıhlet ve Topkapısı hâricinde Maltepe nâm mahalde suffe-i mahsûsada defin-i türbet olduğu “Şeyh-i devrân” (1071) tarihindedir. Nisârî dahi bu mısra’ı gûyâdır:
Gül-i nesrîn-i adn ola İlâhî Sarı Abdullâh (1071).
Mesnevî-i Şerîf’in defter-i evvelini şârih bunlardır. Semere ve Dürre ve Cevhere ve Türkî manzûm Gülşen-i Kâz ve Esrârü’l-Ârifîn ve Nasîhatü’l-Mülük ve sâ’ir eseri vardır.