Hasan Üsküdârî
مدرسة الشيخ حمد الله في الأقلام الستة
الصور
نبذة عن الفنان
Pîr Mehmed Efendi’nin akrabasından Hamza adlı bir zatın oğlu olarak Üsküdar’da doğdu. Ömrü boyunca orada yaşadığı için “Hasan Üsküdârî” künyesiyle anılmıştır. Akrabasından olan Şeyh Hamdullah’ın torunu Pîr Mehmed Efendi’den aklâm-ı sitte dersleri aldı. Şeyh Hamdullah’ın Mustafa Dede’den olan diğer torunu Derviş Mehmed Sa'id Efendi’den de istifade ederek, Şeyh Hamdullah üslûbunda şaşırtıcı bir mükemmelliğe erişti.
Üsküdâr’daki Ayazma Mektebi’nde
senelerce hüsn-i hat muallimliğinde bulunmuş olan Hasan Üsküdârî H. 1023/M.
1614 senesinde vefât etti. Karacaahmet Sultan Türbesi karşısındaki set üstüne
defnedilmiş olup mezarına metni Bursalı Haşim Efendi’ye, hattı ise talebesi
Hâlid Erzurumî'ye ait şâhide yerleştirilmiştir.
الأساتذة
التلامذة
Ketebe.org İsmail Orman
Nice mushâf-ı şerîf ve kıt‘a kaleme almış olan Hasan Üsküdârî, Mimar Sinan’ın Üsküdar’da Nûrbânû Vâlide Sultan nâmına inşa etmiş olduğu camide çini üzerine nakşedilmiş istifler ile Eyüp’te, Nişancı Ferîdûn Paşa Türbesi’nin yanındaki hazîrenin kapısı üzerindeki Amentü duasını kaleme almıştır. Bu yazılarda celî sülüsteki kudretini göstermiş olan hattatın, aynı kapının iç kısımda bulunan Farsça beyiti ta’likle yazdığı görülmektedir.
Hattatın mezarının 1915 yılında, Tunusbağı’na doğru uzanan yolun açılması esnâsında Hattatlar Sofası adıyla bilinen hazîreye nakli planlanmışsa da, çalışmalar esnasında şâhidesi kırılıp iki parçaya ayrılmıştır. Bir süre bu şekilde bekleyen şahide, 1917 yılında devrin büyük hattatlarının katıldığı bir merâsimle Çiçekçi Tekkesi bahçesindeki Selîmiye Kütüphânesi’nin arkasındaki hazîreye taşınmıştır.
Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin
Üsküdari demekle ariftir. Üstâd-ı agâh Şeyh Hamdullâh merhûmun câdde-i tavrından ser-i mü inhiraf eylemeyip fi’l-asl üçüncü derecede olunmakla hoş-nüvîsândan ma’dûddur. Şeyh-i mezbûr cenâbının hululleri Pir Mehmed bin Şükrullâh merhûmun akribâsından olmakla onlardan temeşşuk ve hüsn ü letâfet-âsâr-ı kaleme ta’aşşuk edip izn ü icazetleriyle be-kâm olduktan sonra Mehmed Dede bin Mustafâ Dede merhûmdan dahi dekâyık-ı hüsn-i dil-firîb-i hattı tenkîh eylemiştir. Üsküdar’da Eski Vâlide Câmi’nin celileri onundur. Karaca Ahmed mukabilinde vâki’ seddin kûşesinde medfûn olup târîh-i seng-i mezârları üç beyt Bursalı Hâşimî merhûmun olup şâkirdânından Hâlid Efendi yazmıştır. Mısra’-ı târih budur:
Üsküdarî Hasan’ın yâ Rab ola yiri cinân (1023)