KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri
KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri

Mustafa Kânî Bey

Hattat
تاريخ الوفاة H. 1266
M. 1850
محل الميلاد İstanbul
مكان الدفن İstanbul-Eyüp Sultan Cami Haziresi

نبذة عن الفنان

Peşkîr ağalarından Mehmed Ağa’nın oğlu olarak İstanbul’da doğdu. Babasının delâletiyle alındığı Enderûn-ı Hümâyûn’da tahsîl ve terbiye gördükten sonra sarıkçıbaşı ve H 1233/M. 1817’de kahvecibaşı ve ilâve olarak mâbeyinci oldu. H. 23 Şa’bân 1234/M. 18 Haziran 1818 tarihli hatt-ı hümâyûnla, Mısır Vâlîsi Mehmed Alî Paşa’nın Vehhâbî Vakası’ndaki hizmetini taltîf etmek üzere gönderilen kılıç ve kürkü teslim etmek üzere Mısır’a gönderildi. Vazîfesini ifâ edip döndükten 26 gün sonra, mazûliyet maaşı tahsîsiyle saraydan çerâğ edildi.

8 sene ma’zûl kaldıktan sonra masraf kâtibi, ardından cizye muhâsebecisi ve duhân gümrükçüsü oldu. H. 1253/M. 1837’de Meclis-i Vâlây-ı Ahkâm-ı Adliye azâlığına tayin edildi. Ra’uf Paşa’nın baş-vekâlete ta’yinini müteakib, H. 11 Cumade’l-ûlâ 1254/M. 1 Ağustos 1838’de baş-vekâlet muavinliğine getirildi. İlâve olarak Meclis-i Zira’ât Riyâseti vekâleti de uhdesine verildi. “Bâb-ı Â’lî ile Saray-ı Hümâyûn beyninde vâsıta-i muhâberât” olduğundan Sultan Abdülmecîd’in teveccühüne nâ’il oldu. Hatta Mısır meselesine dâir Kalender Köşkü’nde İngiltere elçisi ile yapılması planlanan toplantıya da memûr edildi.

Ancak 26 Receb’de(6 Ekim) Bursa Mütesellimliği’ne tayin edilerek, pây-i tahttan uzaklaştırıldı. H. 1258/M. 1842’de Evkaf-ı Hümâyûn Nâzırı olarak yeniden İstanbul’a döndü. H. 1260/M. 1844’de Defter Emîni, ertesi sene Meclis-i Zira’ât Re’isi, H. 1262/M. 1846’da Duhân Gümrüğü Emîni ve H. 1265/M. 1849’da defaten Defter Emîni olup bu görevde iken 1266 yılı Cumade’l-âhire (Nisan/Mayıs-1840) ayında vefât etti. Eyüp Sultan Cami hazîresinde medfûndur.   

الأساتذة

إسماعيل الزهدي
الأقلام الستة

İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar İbnülemin Mahmud Kemal İnal

Mehmed Alî Paşa’nın verdiği ikibin keseden fazla parayı Mısır’da sarfetdiği ve borcuna bir akçe vermediği pâdîşâhın gazâbını mûcib olduğu içün azl ve 1500 guruş aylık tahsis ile çerâğ edildi. Sekiz sene iltifâtdan mahrûm oldu…

Müstâkim ve ehl-i hüner idi. Sülüs ve nesihi hattat-ı şehir İsmâ’il Zühdî Efendi’den yazarak hayli mehâret hâsıl etdi. Sultan Mahmud’un emrile 1251[1835-1836]’de yazdığı Telhis-i Resâ’ilü’r-rimât isimli okçulara dâ’ir eseri 1263[1847]’de basılmışdır.[1]

Şubat-1846[Safer-1262]’da mâlik olduğu 288 adet kitabı – Sultanahmed civârında Helvacıbaşı Mahâllesi’ndeki konağında – oturduğu odada durmak ve vefâtından sonra münâsib bir kütübhâneye konmak şartı ile vakfetmişse de, nereye konduğu ma’lûm değildir.



[1] Y. N.: Risâle-i Menzilân-ı Meydân isimli, yine okculukla ilgili bir başka eseri daha vardır.