Hat ve Tezhip Sanatı Nereye Gidiyor
Açıklama
Günümüzün en yetkin hat ve tezhip sanatçilari arasinda gösterilen Mehmet, Osman ve Fatma Özçay kardesler, Güzel Sanatlar Fakültesi tarafindan düzenlenen “Hat ve Tezhip Sanati Nereye Gidiyor” panelinde bu iki sanata dair önemli degerlendirmelerde bulundular.
“Hat, Bir Kimlik Meselesidir”
Mehmet Özçay, hat sanatinin altin çagi, duraklama dönemi ve ihya edildigi yakin dönemimize dair genel degerlendirmeler yaptigi konusmasinda teknolojin hat sanatinda kullanimiyla ilgili de görüslerini dile getirdi. Hat sanatinin diger klasik sanatlarimiz gibi kimligimizin önemli bir unsuru oldugunu vurgulayan Özçay, “hat bir kimlik meselesidir.” dedi. Geleneksel kimligin harf inkilâbiyla kesintiye ugradigini, hat sanatinda 19. yüzyilin en önemli hattatlarindan Mustafa Râkim Efendi’yle baslayan altin çagin harf inkilâbiyla sona erdigini söyleyen Özçay; Prof. Dr. Ugur Derman’in çalismalari disinda Cumhuriyet’in ilk yillarinin bu sanat için adeta fetret dönemi oldugunu ifade etti.
Ünlü hattat, 1980’li yillarin basinda düzenlenmeye baslanan ulusal ve uluslararasi hat müsabakalarinin ve sergilerin bu sanat için yeni ve güzel bir dönemin de baslangici oldugunun altini çizerek günümüzde artik gurur duyulacak eserlerinin üretildigini belirtti.
Mehmet Özçay hat sanatinda yapilacak yenilikler üzerine de konustu. “Klasik hatti oturtmadan, ögrenmeden yeni arayislara girmek basarisizlikla neticelenir. Bu demek degildir ki yeni seyler üretilmesin. Örnegin klasik hatta genel manada renk yoktur, siyah kullanilir. Ama günümüzde daha genis kitlelere hat sanatini ulastirmak için renk unsurunu katabiliriz.” diyen Özçay, hat sanatinda teknolojiden nasil faydalanilacagina da örnek verdi. Bir proje vesilesiyle nesih harflerini vektörel hale çevirdigini söyleyen Özçay, kitap kapaklari gibi bazi çalismalarin vektörel harflerle hazirlanmasinin yeterli olacagini, bu tip çalismalara harcanacak zamanin levha yaziminda kullaniminin daha evla olacagini sözlerine ekledi.
“Günümüzde Hat Sanati Iyi Düzeyde”
Genel degerlendirmelerin ardindan sözü alan Osman Özçay, günümüzde hat sanatinin iyi bir noktaya ulastigini ancak daha ileri gitmedigini ifade ederek, bu sanatin kiymetini arttirmak için yapilacak çalismalarin denetlenmesi gerektigini vurguladi. Sanattaki becerisinin yaninda kisinin ahlaken de iyi bir düzeyde olmasinin sanatin kiymetini arttirdigini dile getiren Osman Özçay, ülkemizde sanatçilarin konumuna da dikkat çekti. Özçay’a göre ülkemiz henüz sanatkârin sadece sanatiyla mesgul olacagi bir ortama sahip degil. Hat sanatina dair önerilerini de dile getiren Özçay, hattin modern mimaride kullanilmasiyla mimariye de bir kimlik kazandirilacagini aktardi.
Müzehhiplige Adanan 29 Yil
Agabeylerinin yönlendirmesiyle tezhip sanatina gönül düsüren Fatma Özçay, 29 yildir devam ettigi bu sanatta zaman zaman zorluklar yasadigini söylese de kardesleriyle ayni isi yapmanin nimetinden çokça istifade ettigini dile getirdi. Hadis-i serifleri, hilye-i serifleri süslerken onlara layik olmaya çalistigini söyleyen Fatma Özçay, amacini Allah rizasini kazanmak hem de en güzel örnekleri sunmak olarak açikladi. Tezhip sanatinin inceliklerine dair de malumat veren Özçay, bu alanda yetismek isteyenlere ise çok çalismalarini ve sabirli olmalarini ögütledi. Tezhipte teknolojinin kullanilmasinin sanatin ruhunu öldürdügünü savunan Özçay, bu nedenle kendisinin bilgisayar destekli çalismadigini, sadece renk denemelerinde bilgisayarin bir avantaj olabilecegini söyledi.
Panel, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekani Prof. Dr. Hüsrev Subasi’nin Özçay kardeslere hediye takdimleriyle neticelendi.