Abbâs Vesîm Efendi
Sanatkâr Hakkında
Abdurrahmân Efendi’nin oğlu olup İstanbul’da doğdu. Derviş Sadık Efendi ve Derviş Şâhid’den edebiyat dersleri alarak Örfî-i Şirâzî, Sâ’ib ve Şevket dîvânları ile Mesnevî-i Şerîf öğrendi. Kâtibzâde Mehmed Ref'î Efendi'den ta'lik meşketti. Onun tavsiyesi ile saray hekimlerinden Bursalı Alî Tayyibî Efendi ve hocası Bursalı Derviş Ömer Şifâyî Efendi'den tıp ilmini öğrendi. Yanyalı Es’ad Efendi’den fenn-i hikmet ve Farsca dersleri aldı. Tahsilini ilerletmek maksadıyla Şam ve ardından Mısır'a gitti.
Hac vazifesini de ifâ ettikten sonra İstanbul'a dönerek Sultan Selim Çarşısı'nda bir dükkan açtı. Bir yandan şifa dağıtırken, mesleğinde ilerlemek maksadıyla, görüştüğü Avrupalı hekimler vasıtasıyla edindiği yabancı eserleri tercüme ettiriyor, diğer yandan fizik ve astroloji gibi değişik ilimleri öğrenmekten de geri kalmıyordu. Hayatını ilim ve sanata adamış olan Abbas Vesim Efendi, kırk seneye yakın bir müddet tabiplik yaptıktan sonra, H. 1173/M. 1759 yılında, güneş tutulmasına tesâdüf eden bir günde vefât etti.
Hocaları
Ketebe.org İsmail Orman
Tıp ilmi üzerine Düstûrü'l-vesim, Vesiletü'l-metalib, Nehcü'l-buluğ, astroloji üzerine de Tercemetü Kitabi'l-bircendi adlı eserleri ile müretteb dîvânı vardır.
Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin
Tarîka-i Halvetiyye vü Kâdiriyye’den dahi bende-yâb olanlardandır. Re’îsü’l-etıbbâ Kâtibzâde Mehmed-i Refi’ Efendi’den zeyl-i ilm-i hatt-ı ta’lîke ta’allük edip tahsîl-i mahâret, ba’dehu hâhiş-ger-i ilm-i ebdân-ı tababet olmakla Bursalı tabîb-i şehriyârî mezkûr Alî Efendi’den ve onun üstadı Derviş Şifâyî Ömer-i Burusî’den dahi yoluyla nüsah-ı tıbbı görüp ba’de’l-hac Sultân Selim Çârşûsu’nda bir dükkân güşâd eylemiştir. Yanyalı Es’ad Hâce’den dahi fenn-i hikmet ve lisân-ı Fârsî dahi ta’allüm eylemiştir. Derviş Sâdık-ı Fethiyyevî ve Derviş Şâhid ve Derviş Destur ve emsalinden Örfi ve Sâ’ib ve Şevket dîvânları ve Mesnevî-i Şerif dahi görüp ve ilm-i nücûmda dahi Zîc-i Uluğ’u lisân-ı vakt üzere şerh edip* ve tıbda dahi Düsturü’-Vesîm nâm bir te’lîf-i cesîm cem’ edip ekser-i âsârının ve bunların dahi dibaceleri bu fakirin tesvidim ile vâki’ olmuştur; Sadr-ı esbak Râgıb Başa Kütübhânesi’nde mevkûfe olan kütübde dâhildir. Dîvân-ı eş’âr ve sâ’ir âsârı dahi bisyârdır. Şevvâl-i Şerif’te vâki’ küsûf günü ba’de salâti’l-cum’a Edirnekapısı hâricinde defnolundu. Rıhleti bu bir beyt iki târih ile mazbûtumuzdur:
Derdine dermân tabîbüm itmedi yârâ nücûm (1173)
Ömrünün mihri bu gün Abbâs’um oldı münkesif (1173)