Abdullah Enîs Mevlevî
Enîs-î Mevlevi, Enîs DedeHafız Osman Aklâm-ı Sitte Ekolü
Fotoğraflar
Sanatkâr Hakkında
Edirneli olan Abdullah Enîs Mevlevî, genç yaşında Edirne Mevlevîhânesi şeyhi Enîs Receb Dede’ye intisâb etmiş, Târikat-ı Mevlevî sülûkunu tamamladıktan sonra Kahire Mevlevîhâhesi’ne müstahdem olmuştur. Burada şeyhlik makamına erişmiş ve bu esnâda Hac vazîfesini de ifâ etmiştir. Sülüs ve nesihi önce Edirne hattatlarından öğrenmiş olan Abdullah Enîsî Dede, Kahire’de bulunduğu esnâda da Muhammed Nûrî el-Mısrî’den icâzet almıştır. Vazîfesi yanında hat talimi ile meşgul olmuş ve mushâf, delâ’il gibi dinî eserler istinsâh etmiştir.
Eserleri
Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin s. 291
Edirnevî'dir. Edirne’de Mevleviyye Şeyhi Enis Receb Dede’den ahz-ı tarîkatle o dâ’ireye nisbet-i duhûl ve hırka vü sikke kabûl edip ba’de’l-hac Kâhire’de ikâmet ve onda tahsîl-i meşihat eyledi. Vâkı’â Mevlevîhâne-i Mısr’da şeyh iken Muhammed-i Nûrî-i Mısrî’den ta’allüm ile izn ü icâzete nâ’il ve o beldenin şeyhi ve dedesi olmak derecesine vâsıl oldu. Bu beyt-i nâ-hemvâr târihtir:
Yazar baba-yı kalem levh-i kabre târihin
Enis Dedem ide bakîde hüsn-i hattı celîs (1159)
İslam Ansiklopedisi Muhittin Serin
Edirne’de doğdu. Asıl adı Abdullah’tır. Medrese tahsilini tamamladıktan sonra Edirne Mevlevîhânesi Şeyhi Enîs Receb Dede’ye intisap etti ve ona mensubiyeti sebebiyle Enîs Mevlevî diye tanındı. Enîs Receb Dede’den hilâfet aldıktan sonra Mısır’a giderek Kahire Mevlevîhânesi’ne şeyh oldu. Hat sanatını Mısır’ın tanınmış hattatlarından Muhammed Nûrî el-Mısrî’den öğrendi. Bu arada hac vazifesini yerine getirdi. Sülüs ve nesih yazılarındaki başarısı sebebiyle zamanının önde gelen hattatları arasına giren Enîs Mevlevî, irşad görevinin yanı sıra çeşitli ülkelerden gelen müslüman talebelere hat sanatını öğreterek Osmanlı hat üslûbunun diğer İslâm ülkelerinde yayılmasına hizmet etti. Şeyh Ahmed, Şeyh Mustafa Dede b. Muhammed, Mîr İskender b. Ebû Bekir Paşa, Mîr Süleyman Ebû Bekir gibi meşhur hattatlar onun talebeleridir.
Vefatında Kahire Mevlevîhânesi’ne defnedilen Enîs Mevlevî için Müstakimzâde, “Yazar bâbâ-yı kalem levh-i kabre târîhin/Enîs Dedem ede bâkīde hüsn ü hattı celîs” ta‘miyeli beytini tarih düşürmüştür.
Suyolcuzâde Mehmed Necîb, III. Ahmed ve I. Mahmud dönemlerinde Enîs Mevlevî ile görüştüğünü, onun pek çok mushaf-ı şerif ve kıta yazdığını kaydeder. 1138 (1725) yılında yazdığı bir Delâʾilü’l-ḫayrât nüshasının eline geçtiğini söyleyen Ahmed Bâdî Efendi de Enîs Mevlevî’nin çok sayıda eser istinsah ettiğini bildirir. Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’ndeki (nr. 398) 1155 (1742) tarihli bir mushafı ile Kubbealtı Kültür ve Sanat Vakfı Ekrem Hakkı Ayverdi Hat Koleksiyonu (nr. 1/17) ve Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde (Hazine, nr. 2299/12) bulunan iki sülüs - nesih kıtası, onun hat sanatında ulaştığı seviyeyi gösteren önemli örneklerdir.
BİBLİYOGRAFYA
Suyolcuzâde, Devhatü’l-küttâb, s. 86.
Müstakimzâde, Tuhfe, s. 291.
Murâdî, Silkü’d-Dürer, Beyrut 1988, III, 116.