Abdullah Ergun
Yâkût Must´sımî Aklâm-ı Sitte Ekolü
Fotoğraflar
Sanatkâr Hakkında
Bağdatlı olan Abdullah Ergun’un hayatı hakkında bir bilgi yoktur. Babası Arap, annesi Türk olduğu için, eski Türkçe’de “melez” manasına gelen Ergun lakabıyla anılmış, Yâkut-ı Musta‘sımî’den meşkettiği aklâm-ı sittede, bilhassa muhakkak kaleminde zamanının önde gelen isimlerinden biri olmuştur. Hat ü Hattâtân’da 29 mushaf-ı şerif ve Bağdat’ta iki medresenin kitâbesini yazmış olduğu beyan edilen Abdullah Ergun, Tuhfe-i Hattâtîn mü’ellifine göre H. 742/M. 1341, Hat ü Hattâtân mü’ellifine göre de H. 744/M. 1343 senesinde vefat etmiştir. Bağdat’ta medfun olduğu bilinmekteyse de, mezarının yeri meçhuldür. Yakut-ı Musta'sımi ile en değerli altı öğrencisinden oluşan,, İslam hat sanatının yedi büyük üstadından (esatize-i seb'a) biri de Abdullah Ergun'dur.
Hocaları
Ketebe.org İsmail Orman
Topkapı Sarayı Müzesi (EH, nr. 151, 222; Revan, nr. 69) ve Chester Beatty (nr. 1494, 1498) kütüphanelerinde yazdığı muhakkak ve reyhani hatlarıyla yazmış olduğu mushaf ve cüzler bulunan Abdullah Ergun’un, Süleymaniye Kütüphanesi’nde de (Ayasofya, nr. 4116) muhtelif yazı örnekleri bulunmaktadır.
Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin
Bağdâdî’dîr. Argun-ı Kâmil lakabına sebeb Türkiyyü’l-ümm ve Arabiyyü’l-eb olmasıdır. Yâkut-ı Müsta’sımî’nin aklâm-ı sitteyi ta’lîm eylediği üstâdların biridir. Kalem-i muhakkakta muhakkik ve sâ’ir aklâmda dahi müdekkik idi. “Temâşâ” (742) târihiyle müverreh eserleri temâşâ olunmuştur.
İslam Ansiklopedisi Muhittin Serin
Bağdatlıdır. Yâkut el-Müsta‘sımî’nin aklâm-ı sitte*yi öğrettiği yedi hattattan biridir. Ölüm tarihi kaynaklarda farklı şekillerde kaydedilmiştir. Meselâ Tuhfe-i Hattâtîn’de 742 (1341), Hatt u Hattâtân’da da 744 (1343) tarihleri zikredilmektedir. Babasının Arap, annesinin Türk olması sebebiyle kendisine Ergun (Eski Türkçe argun/arkun “melez”; bk. Clauson, s. 216) lakabı verilmiştir.
Abdullah Ergun muhakkak* yazısında şöhret bulmuş, Hatt u Hattâtân’da verilen bilgiye göre yirmi dokuz Mushaf-ı şerif ve Bağdat’ta iki medresenin kitâbesini yazmıştır.
BİBLİYOGRAFYA
Âlî, Menâkıb-ı Hünerverân (nşr. İbnülemin Mahmud Kemâl), İstanbul 1926, s. 18, 23; Suyolcuzâde Mehmed Necîb, Devhatü’l-küttâb (nşr. Kilisli Muallim Rifat), İstanbul 1942, s. 9; Müstakimzâde, Tuhfe-i Hattâtîn (nşr. İbnülemin Mahmud Kemâl), İstanbul 1928, s. 288; Habîb, Hatt u Hattâtân, İstanbul 1305, s. 54, 274; S. Gerard Clauson, An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth Century Turkish, London 1972, s. 216.