Ahmed Nâ’ilî Efendi
Galatalı Nâ’ilîHafız Osman Aklâm-ı Sitte Ekolü
Sanatkâr Hakkında
İbrahim Zarifî adlı bir gemicinin oğlu olarak Kasımpaşa’da doğdu. Hüsn-i hattı babası ile beraber Mustafa Kütâhî’den meşkederek icâzet aldı. Eğitimini tamamladıktan sonra Galata’daki Taş Mekteb’e hüsn-i hat muallimi oldu.
Senelerce burada hizmette
bulunduktan sonra Hac vazifesini ifa edip H. 1225/M. 1810 senesinde Eyüp’e
taşındı. H. 1229/M. 1814 senesinde orada vefât edip Haliç, Defterdâr’da
Yâ-vedûd Kabristanı’nda, kendisi gibi hattat olan oğlu Hâfız İbrahim Efendi’nin
yanına defnedildi. Ancak bugün ne onun, ne de oğlunun mezartaşı mevcuttur.
Hocaları
İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar İbnülemin Mahmud Kemal İnal
Mevlâna Ahmed, Galatavî’dir. Bazen Galatavî ve bazen Eyyubî ketebe eder. Kasımpaşalı ketebe eylediği âsârı dahi müşâhede olunmuşdur. Pederi İbrahim Zarifî gemici olub Nâ’ilî ile beraber Mustafa Kütahyalı’dan meşk ederek hoş-nüvis olmuşlardır. Fekat kendi yazısı ile pederi yazısı beyninde toprak ile süreyya yıldızı kadar fark vardır.
...
Yüzyirmiden
fazla Kur’an-ı Azîmü’ş-şân yazmak ancak tevfîk-i ilâhi ile mümkin olabilir. Ne
büyük se’adetdir ki, kendine böyle mu’azzâm bir zuhr-i âhiret hazırlamışdır.
Rûz-ı mahşerde her bir nüshâ-i mübârekenin şefa’atine mazhâr olacağı
şüphesizdir. “Rûhullah-ı rûhuha”
Ketebe.org İsmail Orman
Daha ziyâde mushâf-ı şerîf yazmış olan Ahmed Nâ’ilî Efendi, eski tabirle seri’ü’l-kalem ve yazdığı nüshâlara sıra numarası vermesi nedeniyle bedi’ü’l-rakam bir hattat olarak tarif edilir. Mesâisinden arta kalan zamanda Kur’an-ı Kerîm ve Şifâ-i Şerîf tahrîri ile meşgul olarak 120’den fazla nüshâ-i mübâreke istinsâhına muvâffak olduğu bilinmektedir. Bunlardan bazısına “es-sâkin fî Galata” ketebesi düştüğünden Türk hattatları arasında “Galatalı Nâ’ilî” nâmı ile tanınır. Öte yandan bazı eserlerinde “Kasımpaşalı” ve son yıllarında da “Eyyubî” ketebesini kullandığı görülür.
99, 100, 101 ve 120 numara ile mürâkkam nüshâları Türk ve
İslâm Eserleri Müzesi’nde bulunmaktadır. Tespit olunan son eseri ise Ekrem
Hakkı Ayverdi Koleksiyonu’nda bulunan H. 1226/M. 1811 yılında yazdığı 121
numaralı mushâfıdır.