Ahmed Re'fet Efendi
Fotoğraflar
Sanatkâr Hakkında
Harbiye Nezâreti mümeyyizlerinden Cemîl Bey’in oğlu olarak H. 1290/M. 1873 yılında İstanbul’da doğdu. Asıl ismi Ahmed Re'fet'tir. İbtidâî tahsilden sonra Menşe-i Küttâb-ı Askerî’ye devam edip mezun olduktan sonra babası gibi Bâb-ı Seraskerî ketebesine dahil oldu. Senelerce hizmette bulunup kalemin mümeyyizliğine terfi’ etmiş iken yaş haddinden emekliye sevkedilince mekteblerde yazı muallimliği yapmaya başladı.
Ancak, harf inkılâbından sonra bunlara devam etme şansı kalmayınca, deyim yerindeyse yazıya küserek, Haseki’de Bostanhamamı civârında satın aldığı hânenin bahçesinde meyve ve sebze yetiştirmeye başladı. Bu hâl üzere iken prostattan muzdarib olup şifâ için Cerrâhpaşa Hastehânesi’nde ameliyâta alındıysa da, H. 12 Muhârrem 1369/M. 4 Kasım 1949’da hastahânede vefât etti. Merkez Efendi Kabristanı’nda medfun bulunan babasının lahdine defnedildi.
Eserleri
Ketebe.org İsmail Orman
Sülüs, nesih ve reyhânî aklâmını gençlik yıllarında Bakkal Ârif Efendi’den, sülüs celîsini de Sâmî Efendi’den meşkederek, her ikisinin de icâzetine nâ’il olmuş idi. Nitekim Bakkal Ârif Efendi’den icâzet almak için yazdığı hilye-i şerifi hâlen Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi’ndedir. Ayrıca hatt-ı ta’like de vukufu olmakla beraber, diğer aklâmda ibrâz eylediği kudretin bir hayli uzağındadır.
Hatt-ı nesihteki kudretine delâlet eden altı mushâf-ı şerîf yazmış olduğu menkul ise de, nüshasına henüz tesadüf edilememiştir. Bilhassa celî sülüste mâhir bir hattat olan Re’fet Efendi’nin Davud Paşa, Hekimoğlu Alî Paşa, Koca Mustafa Paşa, İbrahim Paşa, Haseki, Hacı Hamza, Hacı Evhâdeddîn camileri ile müze ve koleksiyonlarda bir hayli elvâhı mevcuttur. Ayrıca Atik Alî Paşa ve Şişli camileri ile Bursa’daki Ulu Cami’de de sülüs ve nesih levhâları vardır. Ayrıca sülüs ve nesihle müte’addid murakka’ yazmış olup bazıları Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi’ne teberru’ edilmiştir.İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar İbnülemin Mahmud kemal İnal
Evvelce evi, en değerli hattatların elvâh-ı bedi’âsı ile yazı müzesi hâlinde iken bi’l-âhare hepsini elden çıkarmağa mecbur olarak bizim gibi kıymet-şinâsları pek ziyâde mükedder eden Muhyiddîn Bey’de de hilyeleri ve güzel sülüs yazıları görülmüşdü.