Hasan Sırrı Efendi
Fotoğraflar
Sanatkâr Hakkında
Süleymâniye müderrislerinden Beypazarlı Mehmed Emîn Efendi’nin oğlu olup H. 1252/M. 1836-1837 yılında Yeniköy’de doğdu. Oradaki ibtidâî mektebde okurken Kur’an’ı hıfzetdi. Yine oradaki Ra’ufî Dergâhı şeyhi Mehmed Emîn Efendi’den yazı meşkederek icâzet aldı. Musikî dersleri aldığı Kazasker Mustafa İzzet Efendi’den istifâde ile hüsn-i hatta maharet kazandı.
Eğitimini tamamladıktan sonra Ahkâm-ı Adliyye Nezâreti
kâtiblerinden olarak senelerce devam etti. Daha sonra Meclis-i Ticâret İcrâ
Dairesi’ne nakledildi ve icrâ memurluğuna kadar yükseldi. Sağlık sorunları
nedeniyle emekliye sevkedildikten birkaç sene sonra 1325 yılının
Şa’bân(Eylül-1907) ayında vefât etti. Rumelihisarı Kabristanı’nda medfun
bulunan annesinin ve kızının yanına defnolundu. Naaşı daha sonra Yenikapı
Mevlevîhânesi kabristanına nakledilmiştir.
İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar İbnülemin Mahmud Kemal İnal
27 Şa’bân 1325[5 Ekim 1907] tarihli İkdâm Gazetesi’ne yazılan fıkra:
San’at-ı celîle-i hattatînde nâzir-i İmâd ve musikîde üstâd-ı farâb-i nihâd olan Kādıasker Mustafa İzzet Efendi’nin şâkird-i ma’rifeti, musikî-i Osmânî’de ma’lûmâtı vasıtası ile müştehir Yeniköylü Hâfız Hasan Efendi bir müddetden beri mübtelâ olduğu hastelikden müte’essiren irtihâl-i na’im eylemiş ve Rumelihisarı’nda makbere-i mahsusâsında vedi’â-i gufrân-ı ilâhi kılınmışdır. Merhûm, musikî-i Osmânî’mize pek güzel eserler bırakmış esâtizeden olmağla beraber hattatlıkda dahi birçok nevâdir vücûde getirmişdir.
Oğlunun
ifâdesine göre, Mevlâna Celâleddîn-i Rumî(KS)’nın kabir sandukası üstündeki
puşîdeyi 1312[1894-1895]’de yazmışdır. 48 – büyük ve küçük – hilye-i se’adet ve
hayli sülüs ve nesih kıt’a ve levhâ tahrir etmişdir. Bir kıt’asını Gazanfer Ağa
Müzesi’nde görmüşdüm ki, güzel sülüs ve nesih yazanlardan olduğuna şehâdet eder.
Ketebe.org İsmail Orman
Karaca sakallı, esmer, orta
boylu ve Mevlevî Târikatı’nın müntesiblerinden olup Sünbül Efendi Dergâhı’nda
bir müddet zâkirbaşı vekili olduğu bilinmektedir. Nitekim musıkideki şöhreti
hattının üstündedir. Güzel ilâhî ve durak okuduğu musikîde bir hayli talebesi
olduğu nakledilmektedir. Süleymaniye Kütüphânesi’nde bulunan H. 1309 tarihli levhâsı(Demirbaş
no: 514), sülüste mahir bir hattat olduğuna işaret etmektedir.