KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri
KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri

Kaşıkcızâde Alî Efendi

Hattat
Şeyh Hamdullah Aklâm-ı Sitte Ekolü

Ölüm Tarihi H. 1103
M. 1691-1692
Doğum Yeri İstanbul
Mezar Yeri İstanbul

Sanatkâr Hakkında

Kaşıkcıbaşı Mustafa Efendi’nin oğlu olarak İstanbul’da doğdu. Babasının ünvanına nisbetle “Kaşıkcızâde” künyesiyle yâd edilmiştir. Eğitimi esnâsında hüsn-i hatta ilgi duyup Tophânevî Mahmud Efendi’den sülüs ve nesih meşketmeye başlamış, onun vefâtından sonra da Büyük Derviş Alî’ye devam ederek icâzet almıştır.

Ağakapılı İsmâ‘il Efendi’den de müzâkere yoluyla istifâde ederek, bilhassa Şeyh Hamdullah tarzı hatt-ı nesihte tekemmüle ulaşan Kaşıkcızâde Alî Efendi, nice eser ücuda getirdikten sonra H. 1103/M. 1691-1692 senesinde vefat etti. Medfeni hakkında bir bilgiye ulaşılamamıştır.   

Hocaları

Büyük Derviş Ali
Aklâm-ı Sitte

Ketebe.org İsmail Orman

Daha ziyâde Kur‘ân-ı Kerîm istinsâhı ile ilgilenmiş ve nice mesâhif-i şerîfe vücûda getirmiş olan Kaşıkcızâde Alî Efendi’nin, Hâfız Osman tarzında hilye-i sa‘adet tertîbinde de mâhir olduğu ve bunları devrin ileri gelen ricâl ve ulemâsına hediye ettiği menkûldür. Ancak eserlerinden herhangi bir numûne günümüze intikal etmemiştir.
H. 1103/M. 1691-1692 senesinde bir gece rûyâsında Hazret-i Muhammed’i gördüğü, kendisinden celî bir hilye-i sa‘adet yazmasını isteyen Resûl-allah’ın arzusunu yerine getirmek üzere çalışmağa başladıktan bir müddet sonra vefât ettiği mervîdir.   

Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin

Pederi Enderûn kaşıkçıbaşısı olmakla Kaşıkçızâde diye şöhret-dâdedir. Hüsn-i hattı Tophâneli Mahmûd Efendi’den görüp üstâdları azm-i makâm-ı mahmûd eyledikte nâmdaşları Dervîş Alî merhûmdan dahi yazıp “Ketebehu Alî” diye âsârı tamâmında kaydeylemekle me’zûn olmuşlardır. Ağakapılı İsmâ’îl Efendi ile dahi müzâkereleri vardır. Ekseriyyâ hilye-i şerife tahrîr ve ba’zı kadr-dân olan kibâra hediyye edip ikrâm olunurdu. Bir şeb sâhibü’l-hilye -aleyhi’t-tahiyye- cenâblarından ber-devâm hilye-i celiyye tastîrine devâm eylemek bâbında tenbîh-i hümâyûn-ı nebevî sâdır olmakla o hâl üzere iken “beşâşet” (1103) târihinde dârü’s-sürûra azimet eyledi. Sahn-ı âlemde gûn-â-gûn et’ime-i hutût-ı nefiseye mü’aka-zen olurlar idi.