Mehmed Nazîf Efendi
Sanatkâr Hakkında
Ahmed Efendi’nin oğlu olarak İstanbul’da doğdu. Sıbyân mektebini bitirdikten sonra Köprülü Mehmed Paşa Medresesi’ne girdi. Medresenin müderrisi Hacı Hâfız Sâlih Efendi’den dînî ilimleri öğrendiği gibi aklâm-ı sitte ve ta’lik meşkederek icâzet aldı. Eğitimini tamamladıktan sonra Köprülü Mehmed Paşa Kütüphânesi’ne hâfız-ı kütûb oldu. Daha sonra bazı kitâbet hizmetlerinde bulunup hâcegân zümresine dâhil olan Mehmed Nazîf Efendi’nin mevleviyete de intisâbı vardı. H. 1201/M. 1787 senesinin Zi’l-ka’de ayında vefât etmiş ve Üsküdâr Karacaahmet Mezarlığı’nda Dedeler civârına defnedilmiştir.
İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar
Aynı zamanda “Nazîf” mahlâslı bir
şâ’ir olan Mehmed Nazîf Efendi, mezkûr
kütüphâneye kazandırılacak kitapların istinsâhı ile meşgul olduğundan, bir
hayli âsârı vardır. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi’nde H. 1199/M. 1784-1785
yılında istinsâh ettiği Risâle fî Nizâmü’d-devle(EH. 1339) adlı eseri bulunan
hattatın, yine aynı yerde ta’likle yazdığı H. 1185/M. 1771-1772 tarihli
Mecmu’a-i Aka’id(EH. 836) ve H. 1192/M. 1778 tarihli Kara Çelebizâde’nin
Mir‘âtü’s-safâ (EH. 1192) adlı eserleri vardı.
Ayrıca H. 1180/1766-1767’de yine ta’likle kaleme aldığı Dîvân-ı Muhibbî İstanbul Üniversitesi Kütüphânesi’nde(5455), H. 1159/M. 1746 tarihli Osmânzâde Tâ’ib Ahmed’in Hadîkatü’l-vüzerâ adlı eseri Veliyyüddîn Efendi Kütüphânesi’nde(2144), H. 1185/M. 1771-1772 tarihli Süleymân-nâme adlı eseri Manisa İl Halk Kütüphânesi’nde(5066) H. 1177/M. 1763-1764 tarihli mecmu‘ası ise Dârü’l-kütûbi’l-mısriyye’de(Tal’at 50) bulunmaktadır.
Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin
Sadr-ı esbak Köprülü Mehıned Paşa Kütübhânesi’nde hâfızü’l-kütüb olmak sebebiyle hatt-ı sülüs ü neshi sâbıku’z-zikr el-Hâc Sâlih Efendi’den istifâza-i icâze ve hatt-ı ta’lîkte dahi istifâde eylemiştir. Turuk-ı sûfiyyeden hâcegân u Mevleviyân’a dahi müntesib idi. Sinn-i nebeviye vâsıl olup evâhir-i Zi’l-ka’de’de “irci’î ilâ rabbike” da’vetine lebbeyk-zen-i icâbet ve meşkhâne-i lâhûta azimet eyleyip “intikal-i hattât” (1201) târihinde Üsküdar’da Dedeler Dâ’iresi mukabilinde kalem-i cismi vaz’-ı kubûr kılındı. Tab’-ı şi’risi dahi olup mahlas-ı mezbûr ile ba’zı âsâr-ı manzûmesi vardır.