KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri
KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri

Mehmed Nuri Sivasi

Hattat
Ölüm Tarihi H. 1353-1365
M. 1935-1945
Doğum Yeri İstanbul
Mezar Yeri İstanbul

Fotoğraflar

Sanatkâr Hakkında

Bâb-ı Meşihât Kalemi kâtiblerinden Sivaslı Ahmed Efendi’nin oğlu olarak İstanbul’da doğdui Velâdet tarihi ve eğitimi hakkında herhangi bir bilgi yoktuır. Henüz genç yaşta iken abasının vefât etmesi üzerine peder-mânend usûlüyle mezkûr kalemin hulefâları arasına dâhil olmuş ve nice zaman görev yaptıktan sonra Saltanât’ın ve ardından Hilâfet’in lağvı üzerine emsâli ile beraber açıkta kalmış ve muhtemelen bunun üzerine teka’üde sevkedilmiştir. Son eserinin tarihine istinâden 1935 yılından sonra vefât ettiği anlaşılmakta ise de, ne tarihi ve ne de medfeni tespit edilebilmiştir.  

Eserleri

Hocaları

no image
Abdullah Rüşdî Efendi
Aklâm-ı Sitte

Ketebe.org İsmail Orman

Hüsn-i hattı çocukluk çağında iken Abdullah Rüşdî Efendi nâmında bir hattattan meşkederek icâzet almış olan Mehmed Nûrî Sivâsî, yukarıda beyân edildiği üzere gubârîde mâhir bir hattat idi. Bilhassa meşhur hattatların yazılarından istifâde ederek, bunlardan çıkardığı kalıpların içlerini büyük bir sabırla, Yasin ve Bakara gibi sûrelerle dolduran hattatımız, hat san‘atında nev’-i şahsına münhasır bir ekol oluşturmayı başarmıştır. 

Üsküdar Yeni Vâlide Cami imâmı Necmeddîn Okyay’ın naklettiğine göre, 1910 senesinde bir gün Üsküdar’a geçmiş olan Sâmî Efendi, namaz için tilmizinin görev yapmakta olduğu cami’e girmiş. O esnâda camide bulunan Mehmed Nûrî Sivâsî’yi üstâd-ı bî-nâzire takdîm eden Necmeddîn Okyay’ın ricâsı üzerine yazılarını tedkîk eden Sâmî Efendi, hayretini gizleyememiş ve açık sözlülüğü ile şu cevabı vermiş: Çıldırmadan yazılmaz. 

Gerçekten de büyük bir sabır gerektiren bir sürecin ürünü olan âsârı incelendiğinde, Sâmî Efendi’ye hak vermemek mümkün değildir. Bâb-ı Meşihât menşe’li olduğundan daha ziyâde ta’lik yazı kalıpları kullanmış olan Mehmed Nûrî Sivâsî’nin en özgün çalışması ise, hiç şüphesiz Türk bayrağının ay-yıldız kombinasyonu üzerine yaptığı çalışma olup müte’addid nüshâsını vücûda getirmiştir. Vakıf Hat Sanatları Müzesi başta olmak üzere müzelerde ve özel koleksiyonlarda çok sayıda levhâsı bulunmaktadır.

Faaliyetler