Mustafa Cevdet Efendi
Hafız Osman Aklâm-ı Sitte Ekolü
Sanatkâr Hakkında
“Acem kılıcı” nâmı ile yâd olunan Mustafa Seyfî Efendi’nin hafîdi ve şıkk-ı evvel defterdârlarından Mehmed Behçet Efendi’nin oğlu olarak İstanbul’da
doğdu. Babasının dâiresinde
fevkalade bir tahsîl gördüğü gibi,
kendisinden aklâm-ı sitte ve Dedezâde Seyyid Mehmed Sa’id Efendi’den ta’lik meşkederek,
her ikisinden de icâzet aldı.
Babasının H. 1168/M. 1744’deki vefâtı üzerine hulefâlıkla Sipâh Kalemi Kitâbeti’ne alındı.
Kalemde nice zaman hizmette bulunduktan sonra hâcegân zümresine alınarak, arabacılar kâtibliğine tayin edildi. H. 1185 senesi Zi’l-ka’de’sinde(Şubat-1771) mevkûfâtî, H. 1198/M. 1774’de ve H. 1200/M. 1785’de def‘aten süvârî mukabelecisi olup bu görevde iken H. 27 Rebi’ü’l-âhir 1201/M. 16 Şubat 1786 tarihinde vefât etti. Ankaravî Mehmed Efendi Medresesi ittisâlindeki hânesinin yanında medfûn bulunan babasının defnedildiyse de, mezarları daha sonra İsmâ’il Ağa Cami hazîresine nakledilmiştir.
İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar
Kabrinin kitâbesi şöyledir:
Merhûm ve mağfûrun-leh hâcegân-ı Dîvân-ı Hümâyûn’dan
mukābele-i süvârî iken azîm-i kurb-i rahmâni
ve hatt-ı ta’likde İmâd-ı sânî olan Behçetzâde Mustafa Cevdet Efendi rûhu
içün rızâ’en-lillâh el-Fâtihâ. 27 R(ebi’ü’l-)â(hir) 1201.
“İmâd-ı sânî” ünvânına lâyık görülmesi, İmâdâne yazılar yazmış
olduğuna delâlet eder. Te’essüf ederim ki, ben yazısını göremedim.
Habib Efendi Hat ve
Hattatân’da – kendine mahsûs şive ile – diyor ki: Hatt-ı ta’like te’allûk edüp Dedezâde
Seyyid Mehmed Efendi’den tahsîl-i behçet ve tekmîl-i cevdet eylemişdir.
Üstâdının me’zûn-ı râbi’idir. Hüsn-i hatdan ma’ada kemânkeş ve tüfenk-endâz ve
sâ’ir me’ârifde dahi akrânının ger-efrâzı idi.
Üstâdı Dedezâde’nin, bu zât içün
yazdığı gâyet nefis meşk murakkā’ını vaktile bir sahafda görmüşdüm.
Hatırladıkca,
Hasretin gönlümde lâkin, kimbilir sen nerdesin?
şarkısını kemâl-i te’essürle terennüm ediyorum.