Ömer Fâ’ik Efendi
Sanatkâr Hakkında
Karadeniz Ereğlisi ahâlisinden Kürekçioğlu Alî Efendi’nin oğlu olarak, H. 1271/M. 1855'te Ayasofya civârında Yerebatan Mahâllesi’nde doğdu. Sıbyan mektebini bitirdikten sonra Silivrikapısı hâricindeki Topçubaşı Bâlâ Süleyman Ağa Mektebi’nin hüsn-i hat muallimi Şumnulu Ömer Rüşdî Efendi’den sülüs ve nesih, Bahrî Efendi’den de ta’lik meşketmeğe başladı. H. 1288/M. 1871’de Bâlâ Cami’nde tertîb edilen merâsimle her ikisinden de icâzet aldı.
Merasime katılanlar arasnda bulunan Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin tavsiyesiyle Şefîk Bey’e devam etmeğe başlayıp sekiz sene de ondan istifâde ile sülüs, nesih ve sülüs celîsinde tekemmüle erişen Ömer Fâ’ik Efendi, ilk yazı hocası Ömer Rüşdî Efendi’nin vefâtı üzerine Bâlâ Süleyman Ağa Mektebi’nin yazı hocalığını üstlenmiş, bilâhare başka mekteblerde de görev almıştır. Kısa bir hastalığın ardından H. 20 Cum‘ade’l-âhire 1337/M. 23 Mart 1919 tarihinde vefât etmiştir. Senelerce hizmette bulunduğu Bâlâ Tekkesi kabristânında medfûndur.
Hocaları
İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar İbnülemin Mahmud Kemal İnal
Harbiyye kâtibliğinden mütekā’id oğlu Muhyiddîn Bey, – senelerce takibden sonra – yazdığı terceme-i hâlde diyor ki:
Ketebe.org İsmail Orman
Hocası Şefîk Bey’in Kudüs’teki Hazret-i Ömer Cami için yazmış olduğu celî kuşak yazılarının iğneli kalıplarını İbrahim Alâ’eddîn Bey’le beraber hazırlayarak takdîrini kazanmış olan Ömer Fâ’ik Efendi, kseri vaktini mektebde yazı ta’lim etmekle geçirir, sa’ir zamanında da Cerrâhpaşa civârında, Davudpaşa Çeşmesi Sokağı’ndaki hânesinde yazı ve kıra’âtla meşgul olurdu. En büyük zevki ise meşhur hattatların, muhtelif mebânî ile mezartaşlarındaki yazılarını ziyâret etmek ve Kâğıdçılar Kethüdâsı Hacı Ahmed Efendi’nin Bâyezid’deki dükkânında Sâmî Efendi ve Mehmed İlmî Efendi gibi zamanın ma’rûf hattatları ile yazıya dâ’ir sohbet etmekti.
Mürekkebini, kâğıdlarını ve mukavvalarını kendisi imâl eden, Hacı Ahmed Efendi’den öğrendiği tezhib san‘atında da fa’aliyet göstermiş olan Ömer Fâ’ik Efendi, bilhassa celî sülüste vaktinin mümtaz hattatlarından biri idi. En mükemmel yazıları, vefâtına kadar görev yapmış olduğu Bâlâ Külliyesi’nde karşımıza çıkmakta olup caminin kıble tarafındaki müdevver surette tertîblediği “Ma’aşa-allah ve kuvvete illa-billâh” evrâdı ile Topçubaşı Bâlâ Süleyman Ağa Türbesi’nin cephesindeki Âyetü’l-kürsî kuşağı ve çeşmenin alnındaki “su âyeti” celîdeki kudretinin şâhidleridir.
Ayrıca Bâlâ Tekkesi’nin tamiri üzerine ta’lik olunmuş H. 1312/M. 1894-1895 tarihli kitâbenin celî sülüslerini de o yazmıştır. Ta’lik aksâmı da Mısrîzâde Alî Rızâ Efendi tarafından yazılmış olan bu kitâbe, cidden bir san‘at şâheseri olmakla beraber, ne yazıkki yerinden düşerek parçalanmıştır. Bu şekilde iken restore edilerek Topkapı Sarayı Müzesi’ne nakledilmiş olan bu kitâbe hâlen oradadır. Atik Ali Paşa Cami'nde de celi sülüs levhası vardır.