Seyyid Ahmed Râzî Efendi
Hafız Osman Aklâm-ı Sitte Ekolü
Sanatkâr Hakkında
“Surre Emînizâde” künyesiyle tanınmaktaysa da, nesebi hakkında bir bilgi yoktur. Eğitimini tamamladıktan sonra H. 1153/M. 1740 yılında Silâhdâr Ocağı hulefâlarından olmuş ve nice zaman hizmetten sonra ser-halifeliğe terfi etmiştir. Hac farîzâsını ifâ edip dönüşünde hâcegândan olunca Silahdâr-ı Şehriyârî Kethüdâlığı’na tayin edilmiştir. Son olarak kîsedârlık hizmetde iken H. 1201/M. 1787 yılında vefât etmiştir. Topkapı Mezarlığı’nda medfûndur.
Ketebe.org İsmail Orman
Aklâm-ı sitteyi evvelâ Mustafa Zühdî Efendi’den meşkederek icâzet almış olan Ahmed Râzî Efendi, daha sonra Yedikuleli Seyyid Abdülhalîm Hasîb Efendi’den yeni baştan sülüs ve nesih meşketmiştir. Lâleli Cami’nde “Sultân Mustafa Hân bin Ahmed Hân” tuğrası ile Eyüb Sultan Türbesi’nde tuğra şeklinde tertîb ettiği H. 1189/M. 1775 tarihli levhâsı bulunan Ahmed Râzî Efendi’nin, bilhassa tuğra tersîminde mâhir bir hattat olduğu anlaşılmaktadır. Bu husustaki hüneri de bir müddet Dîvân-ı Hümâyûn’da da görev almış olduğuna işaret etmektedir.
H. 1156/M. 1743 tarihli levhâsı ile H. 1191/M. 1777 tarihli, sülüs ve nesih hattı ile yazdığı, “İyi insanların kalpleri sırların hazineleridir” ve “İlim bütün müslüman erkek ve kadınlara farzdır” hadîs-i şeriflerini hâvî kıt‘ası görülmüş olan Ahmed Râzî Efendi’nin H. 1171/M. 1757 senesinde vefat ederek Karacaahmed Mezarlığı’na defnedilen kızı Zeliha Tutu’nun mezartaşı kitabesini de kaleme almıştır.
Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin
Silâhdâr kalemi baş halîfesi olmuştur ve Surre Emînizâde demekle şöhret-dâdedir. Dâvûdpaşakapısı dâhilinde sâkin olup sülüs ü neshi Yedikuleli Emir Efendizâde Seyyid Abdülhalim Efendi’den görüp hoş-nüvîs bir kâtib-i nefistir.
"Tevekkeltü ale’l-Hayyi’l-Kayyûm" (1202) târihinde rıhlet eyledi. Lâleli'de câmi’-i cedîdde bir tuğraları vardır.