Seyyid Kasım Gubârî
Şeyh Hamdullah Aklâm-ı Sitte Ekolü
Sanatkâr Hakkında
Diyarbakırlı olup medrese eğitimi için gittiği İstanbul’da Şerîf Seyyid Abdullah Efendi’den hüsn-i hat dersleri almıştır. Medrese eğitimini tamamladıktan sonra evvelâ mülâzemete nâil ve daha sonra müderris olarak sahn tedrisine dâhil olmuştur. Tedricen Süleymâniye Müderrisi olup 1616 yılında nakibü'l-eşrâflığa nasbedilmiştir. Bilahâre ilmiyye kadrosuna geçerek, önce Mekke ve ardından İstanbul pâyelerini elde etmiştir. 1625 senesinin Mart ayında vefât etmiş ve Eyüp’te defnedilmiştir.
Ketebe.org İsmail Orman
İlmi ve tatlı dili ile meşhûr olan Seyyid Kasım Gubârî, bilhassa celî sülüste vaktinin yegânesi idi. Bu nedenle Sultan Ahmed Han’ın yaptırdığı caminin yazılarını yazma şerefi ona tevcîh edilmiştir. Öte yandan mahlâsını almış olduğu hatt-ı gubârîde de mahâret sahibi olduğu, hatta bir pirinç tanesine İhlâs Sûresi’ni sığdırdığı menkûldür.
Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin
Âmid’den gelip Şerif Abdullah’tan hüsn-i hatt-ı sülüs ü neshi temeşşuk u tekmil ve hevâ-yı dest-i meleke tahsil edip hurde-gîr ve bir pirinç dânesinde gubârîn hatla İhlâs-ı Şerif tasvir eylediği cihetten mahlas-ı mezbûr ile şehir olup bu tarîkle mülâzemete nâ’il ve sahn-ı tedrise dâhil oldu. Süleymâniye müderrisi iken nikâbet-i eşrâf ile işrâf eylediğini Hâşimî bu mısra’la zabteyledi:
Kasım Efendi şimdi nakîb oldı azzelehu (1025)
Bu hâlile varak-şümâr-ı eyyâm u leyâl iken tünd-bâd-ı fenâ murakka’-ı çâr-kıt’a-i cismin hebâ eyleyip “vuslat-ı haşr” (1034) târihi Cumâd'ında gubâr-ı fenadan mir’ât-ı rûhu incilâ buldu. Hem-civâr-ı Ebî Eyyûb-ı Ensârî’dir. Sultân Ahmed Câmi’-i Şerifi'nin bi’l-cümle celi hatları bunların olduğu tasrîh-kerde-i Tâlîbî’dir.