KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri
KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri

Seyyid Mehmed Hulûsî Efendi

Hattat
Hafız Osman Aklâm-ı Sitte Ekolü

Ölüm Tarihi H. 1291
M. 1874
Doğum Yeri Kastamonu-Seyyidiler Köyü
Mezar Yeri İstanbul-Zeytinburnu, Merkez Efendi Mezarlığı

Fotoğraflar

Sanatkâr Hakkında

Seyyid Mehmed Şemseddînü’l-buhârî sülâlesine mensup Osmân Ağa’nın oğlu olarak Kastamonu’nun Seyyidîler Köyü’nde doğdu. Muhtemelen tahsil için gittiği İstanbul’da Râgıb Paşa Kütüphânesi’nin hâfız-ı kütûb-i evveli Mahmud Râcî Efendi’den sülüs ve nesih öğrenmiş, icazetini aldıktan sonra hocasının himmetiyle mezkûr kütüphâneye hâfız-ı kütûb-i sânî olmuştur. Ayrıca da sonra Alî Vasfî Efendi’den de uzun müddet istifade ettiği bilinmektedir. 

Uzun süre görev yaptığı Râgıb Paşa Kütüphânesi’nde kitap istinsâhı ve talebeye ta’lim vermekle meşgûl olmuş, hocasının vefâtı üzerine de hâfız-ı kütûb-ı evvelliğe terfi etmiştir. Bu arada ulûm-ı mütenevvi’a tahsîlini de tamamlamış ve Hekimoğlu Alî Paşa Cami’nin hitâbet hizmeti ile Tophâne’deki Nusretiye Cami’nin kürsü şeyhliğini uhdesine verilmiştir H. 1 Rebi’ü’l-evvel-1291/M. 18 Nisan 1874 tarihinde, Haseki’de Yavuz Mehmed Ağa Mescidi’nin karşısındaki evinde vefât etmiş ve Merkez Efendi Kabristânı’na defnedilmiştir.

Eserleri

Hocaları

Mahmud Râcî Efendi
Aklâm-ı Sitte
no image
Alî Vasfî Efendi
Aklâm-ı Sitte

Talebeleri

Şevki Efendi
Hüsn-i Hat

İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar İbnülemin Mahmud Kemal İnal

Hemşîresinin oğlu hattat-ı şehir Mehmed Şevkî Efendi şâkirdlerinin en ser-firâzıdır ve zemanındaki hattatların bî-hakkın en mümtâzlarındandır. Bu güzîde şâkirdine ondört yaşında icâzet verdikden sonra "Yazıyı ben, bu kadar öğretebilirim. Bundan ilerisini Mustafa İzzet Efendi’den ve diğer hattatlardan öğren!" demesi ile Mehmed Şevkî Efendi “Ben sizden başka hocaya gitmem!” cevabını verdi. Hoca efendi bu sözden mahzûz olub ağladı, du’a etdi.

1 Rebi’ü’l-evvel-1291[18 Nisan 1874][1] târihinde vefât etdi. Merkez Efendi Kabristanı’na defnedildi. Kabrinin kitâbesi şöyledir:

Hüve’l-hâllakü’l-bâkî

Kıdve-i hattatîn ve meşâyih-i cevâmi’-i

selâtîn ve sülâle-i tâhire-i Mehmed Şemsü’

d-dînü’l-buhârî aleyh-i rahmeti’l-bârîden,

Câmi’-i Nusret şeyhi olub hilye-i kemâlât-ı

zâhire ve bâtıne ile mevsûf olan

mazînne-i kirâmdan hoca el-Hac

Seyyid Mehmed Hulûsî Efendi’nin rûhiyçün Fâtihâ.

Sene 1291. Fî gurre-i Rebi’u’l-evvel. Ketebehu Şevkî

Bu kitâbeyi yeğeni Şevkî Efendi gâyet nefîs sûretde sülüs celîsi ile yazmışdır. Kalıbı Şevkî Efendi’nin kızının oğlu doktor Süheyl Bey’dedir. Nümûne olarak dercedilen yazıyı da o verdi. Onun ifâdesine göre Hulûsî Efendi, uzun boylu, kuruca yüzlü, beyaz sakallı imiş.

Büyük kıt’ada yazısı az imiş. Ufak levhâlar, kıt’alar, du’alar, meşkler yazmışdır. Vefâtına kadar Haseki’de Yavuz Mehmed Ağa Mescidi’nin karşısındaki evinde oturmuşdur.

Habib Efendi, gûyâ merhûmla görüşüp her hâline vâkıf olmuş gibi Hat ve Hattatân’da, "ahlâk-ı hasene ve evsâf-ı hamîde sahibidir. Bir daha onun gibisi gelmemişdir. Lûtf-i muhâvere ve hüsn-i mu’amelesi meşhur ve ma’rûf, fazl ü kemâl ile mevsûm ve mevsûf idi."

diyor.




[1] Yanlış ma’lûmât vermek mut’âdı olan Habib-i İranî, 1288’de vefât etdiğini ve Edirnekapusı hâricinde “Çelebi merhûm kurbünde” medfûn olduğunu söylüyor.