KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri
KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri

BAKKAL ARIF EFENDI

Filibeli, الفلبوي
Hattat
Birth Date H. 1252
M. 1836-1837
Death Date H. 1327
M. 1909
Birth Place Bulgaristan - Filibe
Grave Place İstanbul-Edirnekapı Mezarlığı

Photos

About Artist



Ahmed Arif, who was a son of Süleyman Efendi from the "Emir Sheikh Family" who settled in Filibe after taking part in its conquest as an "army sheikh" during the reign of Sultan Murad Hudavendigar, was born in Filibe in 1836 (1252 according to the Islamic calendar). During his education in Filibe, he received ijazah in the six major scripts from the imam of the Yürüyüş Mosque, Hafiz Ismail Efendi.


After Filibe was occupied by the Russians during the Ottoman-Russian War of 1877-1878, Ahmed Arif and his family migrated to Istanbul and opened a grocery store in Sarachane. As he engaged in this business for many years, he became famous among calligraphers with the nickname "Bakkal" (grocer) and resumed his calligraphy education under Shawqi Efendi in Istanbul, obtaining permission in 1883 (1301 according to the Islamic calendar) to teach the naskh and thuluth scripts.


Thanks to the skill he demonstrated in calligraphy, he was appointed to teach calligraphy in the school for writing in the courtyard of Nur-i Osmaniye Mosque after passing an examination. He later taught calligraphy in the penmanship departments of the Fatih, Besiktas, Küçükmustafapaşa, and Molla Gürani primary schools. In 1903 (1321 according to the Islamic calendar), he was appointed as a naskh calligraphy teacher in Darulkhayr. However, in 1905 (1323 according to the Islamic calendar), he suffered a stroke and had to leave his position in the school for writing and other teaching duties to his son, Mustafa Râkım Unan. After a period of illness, he passed away on September 17, 1909 (2 Ramadan 1327 according to the Islamic calendar) and was buried in the Edirnekapi Cemetery.


Contributions

Relatives

Mustafa Râkım Unan
Oğlu

Masters

no image
Hâfız İsmail Efendi
The six scripts
SHAWQI EFENDI
Calligraphy

Students

Mustafa Râkım Unan
Calligraphy
Elmalılı Hamdî Yazır
Calligraphy

İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar İbnülemin Mahmud Kemal İnal

Merhûmun boyu kısaya yakın, kır uzunca sakallı, zayıf, sarıklı idi. Filibeli ve Bakkal nâmları ile anılan bu zât hakka’l-insâf zemanının en mümtâz hattatlarından idi. Pek güzel ve pek çok yazı yazmışdır. Şâkirdlerinden Müfessir Küçük Hamdî(Yazır) Efendi, Sâmî Efendi’nin, “Ârif Efendi yazmışdır. Yazıları içinde öyleleri vardır ki, bakılmaz. Öyleleri vardır ki, yazılmaz.” dediğini söyledi.

...

Hamdî Efendi’den menkûldür: Yazdığı Delâ’ilü’l-hayrât’dan birini Medîne-i Münevvere Kütübhânesi’ne ihdâ eylemiş, diğerini – bi’l-âhare Mısır Melîki olan – Hıdîv İsmâ’il Paşazâde Hüseyin Kâmil Paşa içün yazmışdır. Kâmil Paşa bunun içün 200, mü’ahhâren hediyye etdiği hilye-i se’adet içün de 60 Mısır Lirası vermişdir.

...

Şehzâde Cami’nin Vefâ cihetindeki kapusının üstünde mahkûk Besmele-i Şerîfe – sülüs ve nesihde olduğu gibi – celîde de kemâlini isbat eder. Sâmî Efendi, hattat Necmeddîn Okyay Efendi’ye “Dünya kurulalı böyle celî bir Besmele yazılmamışdır.[1] demiş.

...

Geçimini sağlamak içün bakkallıkla iştigâl eden yaşlı bir zâtın yıpranan, kuvvetini kaybeden elleri ile öyle metîn ve nefîs yazılar yazması, “Hattatların elinde esrâr-ı ilâhiyyeden bir sır vardır.” kelâmının, nihâyetinde hakîkate delâlet etdiğine şâhitdir.


[1] Bu lafın ardından, “Lakin yer olub da bir karış daha uzun olsaydı.” dediğini Necmeddîn Okyay nakletmekdedir.

Ketebe.org İsmail Orman

Oğlu Mustafa Rakım Unan tarafından kaleme alınan mezartaşı kitâbesi şöyledir:

Küllü men ‘aleyha fân

Allahü sübhânehu ve te’alâ, meşâhir-i hattatînden Filibevî el-Hâc Ârif Efendi kuluna rahmet ve mağfiret eyleye. El-Fâtihâ. 2 Ramazân 1327 fî yevm-i Cum‘a.

Ketebehü Mustafa Râkım ibnü’l-merhûm ve tilmizîhi.

Öte yandan söz konusu kitabeyi Bakkal Arif Efendi'nin şanına yakıştıramayan Sâmî Efendi'nin, neredeyse yeni baştan yazarcasına kalem-i tashihinden geçirdiği bilinmektedir.

Şevkî Efendi’den icâzet almak için yazdığı hilye-i sa'adet Topkapı Sarayı Müzesi’ndedir. (GY. no. 335) Ayrıca İstanbul’un değişik yerlerinde çok sayıda mezartaşının altında imzası vardır. Bunlardan başka, dileyene satırı bir Mecidiye’den, doğrudan taş üzerine kalem ile mezartaşı kitâbesi yazdığı rivâyet edilir.

Bir hilye-i şerîfi H. 1304/M. 1886-1887’de, müselsel sülüsle yazdığı bir levhâsı ise H. 1309/M. 1891-1892’de basılmıştır. Öte yandan Şevket Rado, “Seyyid el-Hac Ahmed Ârif” ketebeli, tarihsiz bir Kur’an-ı Kerim'in ona ait olduğunu söylemekteyse de, kur’an yazdığına dâir bir bilgi bulunmamaktadır.

Yazıya son derece meraklı olup evinde ve boş zamanlarında dükkânında yazı ile meşgûl olan Bakkal Ârif Efendi’nin, vapurda giderken bile yazı meşkettiği müşâhede edilmiştir. Ayrıca kendisinden meşk almak isteyenlere dükkânında yazı ta’lim ettirdiği dahi görülmüştür.

Ayrıca şaşırtıcı derecede seri’ü’l-kalem olduğu söylenen Bakkal Ârif Efendi hakkında, Sâmî Efendi’nin, biraz da kinâye ile, “Topuğunu ka’idesine tıkıp Rabbiyesir’den başlar, murakka’ın sonuna geldiğinde daha Rabbiyesir’in mürekkebi kurumamışdır. Ama arada vavın gözü kapalı olmuş, herifin umurunda mı?” dediği nakledilmektedir.

İslam Ansiklopedisi M. Uğur Derman

Ahmed Ârif Efendi Filibe’de doğdu. “Emîr şeyhleri” denilen bir aileye mensuptur. Rumeli’de yetişen hattatların önde gelen isimlerinden olup Hacı Ârif Efendi diye de bilinmektedir. İlk tahsilinden sonra medreseye girdi. Bu arada güzel yazıya da merakı bulunduğundan Filibe Yürüyüş Camii hatibi İsmâil Efendi’ye devam ederek ondan meşk* alıp mezun oldu. 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’nde (Doksanüç Harbi) Filibe’yi terkedip İstanbul’a geldi. Geçimini temin maksadı ile Saraçhanebaşı’nda bir bakkal dükkânı açtı. İleri denebilecek yaşına rağmen, güzel yazıya olan iştiyakı ve kabiliyeti sebebiyle, bir fırsatını bularak İstanbul’da zamanının tanınmış üstadı Mehmed Şevki Efendi’den meşke başladı ve onun takdirini kazandı. Bir hilye* yazarak bununla hocasından tekrar icâzetnâme aldı. 1301 (1883) tarihli bu hilye halen Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndedir (Güzel Yazılar, nr. 335). 


Hattatlar arasında açılan imtihanı kazanarak Nuruosmaniye Camii Vakfı hat muallimliğine getirildikten sonra bakkallığı bırakarak salı günleri Nuruosmaniye’de, cuma günleri de Saraçhanebaşı’ndaki evinde sülüs-nesih hat dersleri verdi. Son zamanlarında felç oldu ve 19 Eylül 1909’da vefat etti. Mezarı Edirnekapı’dadır. 


Şevki Efendi’nin en seçkin talebesi olan Ârif Efendi, daha çok sülüs ve nesih yazıda tanınmıştır. Sayısız meşk, kıta, murakka‘, hilye, evrâd-ı şerif, delâilü’l-hayrat ve levha yazmış, celî yazı ile fazla uğraşmamıştır. Ancak Şehzadebaşı Camii’nin Vefa kapısı üzerine yazdığı celî besmele çok meşhurdur. Çok süratli yazı yazdığı bilinmektedir. Yazılarının çoğuna “tilmîz-i Şevki” şeklinde imza atarak hocasına olan hürmet ve bağlılığını göstermiştir. Yetiştirdiği pek çok talebe arasında Aziz Efendi (Rifâî), Elmalılı Küçük Hamdi ve Necmettin Okyay ilk hatırlanacak olanlardır. 


BİBLİYOGRAFYA 

İbnülemin, Son Hattatlar, s. 54; M. Uğur Derman, Hattat Hacı Arifler, İstanbul 1965, s. 4; Eşref Edip, “Ârif”, İTA, I, 491-495; “Ârif”, TA, III, 309; R. Ekrem Koçu, “Ârif Efendi”, İst.A, II, 993-995.