Çömez Mustafa Vâsıf Efendi
Hafız Osman Aklâm-ı Sitte Ekolü
Fotoğraflar
Sanatkâr Hakkında
“Kadıoğulları” nâmı ile anılan bir aileye mensûp olarak, Kastamonu’ya bağlı Aksu Karyesi’de doğdu. Sıbyân mektebini bitirdikten sonra İstanbul’a gitti. Buradaki eğitimi esnâsında Kebecizâde Mehmed Vasfî Efendi’den aklâm-ı sitte dersleri aldı. Üstâdından icâzetile birlikte, “Çömez” lâkabını da aldı. Daha sonra Lâz Ömer Vasfî Efendi’den de istifâde etti. Eğitimini tamamladıktan sonra Bahçekapı'daki Sultan Abdülhamîd Türbesi'nin müstahdemlerinden olup senelerce hizmetten sonra baş-türbedârlığa kadar yükseldi. Ayrıca merhûm sultanın evkafının kaymakamlığına senelerce vekalet etti. Hâkkâkzâde’nin tertiblediği silsile-i hattâtînde “şimdiki vaktin reisü’l-hattâtîni” olarak anılan Çömez Mustafa Vâsıf Efendi, H. 1269/M. 1852-1853 'te vefât ederek, Eyüp Sultan Cami’nde mihrâb önünde medfûn bulunan kızı Emîne Servet Hanım’ın yanına defnedildi.
Eserleri
Hocaları
Talebeleri
Ketebe.org İsmail Orman
Mesâîsinden arta kalan hemen tüm zamanı hüsn-i hattın tekâmülüne hasretmiş değerli bir hattat olduğu nakledilen Çömez Mustafa Vâsıf Efendi’nin mezartaşına şu kitâbe hâkkedilmiştir:
Hüve’l-hayyü’l-bâkî
Cennet-mekân firdevs-‘aşiyân Gâzî Sultan Abdülhamîd Hân tâbeserâhü hazretlerinin vakf-ı şerîfi ka’im-makam vekîli esbâk serlevhâ-i hattâtîn merhûm ve mağfûrü’l-muhtâc ilâ rahmeti rabbihi’l-gafûr el-Hac Mustafa Vâsıf Efendi rûhu içün el-Fâtihâ. sene 1269
Mezartaşında beyân olunan “ser-levhâ-i hattâtîn” ünvânına şüphesiz lâyık olan Çömez Mustafa Vâsıf Efendi'nin, H. 1256/M. 1840 senesinde ifâ ettiği Hac vazîfesi esnâsında Javalı hacıların elinde gördüğü kamış kalemleri beğenerek İstanbul’a getirdiği ve nesihi bu kalemle yazdığı nakledilmektedir. Sertliği nedeniyle ağzı kolay aşınmayan bu kalemler, özellikle nesih ve rık‘a gibi seri yazılarda çalışan hattatların işini ziyâdesiyle kolaylaştırdığından, Kazasker Efendi’nin de tercih etmesi sayesinde kısa zamanda Türk hat sanatında popüler hale gelmişti.
İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar İbnülemin Mahmud Kemal İnal
Habib Efendi Hat ve Hattatân’da,
Merhûm Çömez sapan atma hünerinde dahi gâyet üstâd idi. En yüksek minârenin başından sapan taşını kuvvet-i bazû ile geçirir idi. Beşûş ve kāvi-heykel, amma mütenâsibü’l-vücûd idi.[1] Bostan İskelesi hâricinde musluklar arkasında Mukāta’ Nâzırı Hasan Bey’in ve Hâmidiyye Türbesi mezarlığında Silâhşor İbrahim İbiş Ağa’nın seng-i nişanları bunun hattıdır.
diyor. Ellerde hilyeleri, sülüs ye nesih kıt’aları vardır. Bizim koleksiyonda yazıları mevcûtdur. “Ser-levhâ-i hattatîn” ünvânına lâyık olduğunu eserleri isbat ediyor. En büyük, en kıymetdâr eseri ise tilmiz-i bî-nâzırı Kazasker Mustafa İzzet Efendi’dir. Şâkirdine, üstâdına rahmet!
[1] Bu sözler bâ-husus “sapan atma” maddesi atma mıdır, yoksa bir senede müstenid midir? Me’haz göstermediği içün hakîkāte anlamak müşkildir.