Hâfız Yusuf
Hafız Osman Aklâm-ı Sitte Ekolü
Fotoğraflar
Sanatkâr Hakkında
Doğu vilâyetlerinden birinden hicret ederek İstanbul’da peştamâl ticâreti ile meşgul olan bir zatın üvey oğludur. Genç yaşında olduğu halde Kur’an-ı Kerîm’i hıfzetmiş ve Hasırcılar Cami imâmı Mustafa Efendi’den husûsî surette kıraât ve hüsn-i hat dersleri almıştır. Ancak sonra hocası ile arası açılmış ve meşkini İbrahim Rodosî’den tamamlayarak icâzet almıştır.
Yazıdaki mahâretini ıspât edince Tayyibî Efendi
Mektebi’ne meşk muallimi olmuş, İbrahim Dâ’imî’nin ayrılmasından sonra da “hâce-i
sânî” ünvânı ile Galata Sarayı Mektebi’nin hüsn-i hat muallimliğine tayin
edilmiştir. Bu hâl üzere iken 14 Eylül 1787 tarihinde vefât etmiştir. Ancak medfeni
malûm değildir.
Hocaları
Talebeleri
Ketebe.org İsmail Orman
Hâfız Osman tarzında sülüs
ve nesihte ihdâs eylemiş olduğu kendisine has şivesi ile büyük bir şöhret kazanmış
olan Hâfız Yusuf Efendi, eserlerine ekseriyetle “Yusuf el-ma’rûf
bi-hâfızü’l-kur’an” şeklinde ketebe koymuştur. Özel koleksiyonda bulunan H.
1197/M. 1783 tarihli Delâ’ilü'l-hayrât’ı ve Topkapı Sarayı Müzesi
Kütüphânesi’nin Enderûn Hazinesi kısmında da H. 1171/M. 1757-1758 tarihli
risâlesi vardır.
Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin
Şark tarafından tâli’ ve İstanbul’da Kırk Çeşme kurbünde peş-temâl kâr-hânesinde vâki’ ehl-i kârdan “el-Kâsibü habîbullâh” mazharı bir şahs-ı kârdânın rebîbi olup Hasırcılar İmâmı Mustafâ Efendi’den kelâm-ı kadîm hıfzını tedârük ve hüsn-i hatla hâdimi olmak emrinde dahi tehalük edip “Âmîhtei bâ-heme sad bü’l-acebî-râ” edâsı üzere vüzerâ etbâ’ından biri hidmetiyle seyâhat ve âvdette Hasırcılar Ocağı imâmetinde vekâlet esnâsında sâhib-i asâletten ta’allüm-i hüsn-i hatt u kitabet ve miyânlarında bürûdet vukû’uyla İbrâhîm-i Rodosî’den ahz-ı icâzet eyledi. Ba’dehu Nûr-ı Osmâniyye’de rahle-zîb-i mihrâb olan musanna’u’l-hat mushaf-ı şerifi Hasarı Paşa dâmâdı Abdi Ağa himmetiyle tahrîri esnâsinda nâmdaş-ı Ebü’l-Kâsım, Hâce-i âlem Mehmed Râsim-i mersûmdan dahi dekâyık-ı hüsn-i hattı temeşşuk ile ahz edip o eyyâmda imâm olduğu Tayyîbî Efendi bina, eylediği mektebe mu’allimiyyet ârzû-yı hevâsını teskine vekâlet edip o semtin şîb ü fırâzı mûris-i şeyhûhat olmuştur. Galata Sarâyı’ndan Dâ’imî İbrâhîm’in naklinde bunlar onun yerine ta’yîn olundular.
Kedû üftâd bâdincân ber-âmed
Ba’dehu Sarây-ı Hümâyûn’a bir hall-i İlâhîde dahi bunlar naklolunup “Ez-tîg telâfi dilet efkâr nesâzem” neşîdesince ahvâl-i sâ’iresinden kalem-i dü-zebân keff-i lisân eyledi.“Kalem încâ resîd ü ser bişikest”
“İntikâl-i hattât” (1201) târihi şehr-i Zi’l-hicce’nin selhi olan cum’a gecesi rıhlet eyledi.