İbrahim Alaeddin Bey
Fotoğraflar
Sanatkâr Hakkında
H. 1260/M. 1844 senesinde İstanbul’da doğdu. Aslen Çerkes ise de, gılmandan olmadığı menkûldür. Eğitimini tamamladıktan sonra Musıka-i Hümâyûn’a memur olup senelerce hizmetten sonra sağ kolağası rütbesiyle esvâb emîni oldu. H. 1304/M. 1885’te senesinde evlendiyse de, ertesi sene ansızın vefât etmiş ve Eyüp’te Şâh Sultan Dergâhı karşısındaki kabristâna defnedilmiştir. Ancak nâmına mezartaşı dikilmemiş olduğundan mezarı kayıplara karışmıştır.
Eserleri
Hocaları
Talebeleri
İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar İbnülemin Mahmud Kemal İnal
Yazıyı Şefik Bey’den
meşkedüb icâzet aldı. Zâbıtân-ı Askerî’den Mehmed Şefik Seyfî Bey, Sultan
Abdülâzîz merhûmun mâbeynciliğinde bulunan Hademe-i Hümâyûn’dan Gözügüzel Hakkî Bey, Musıkā-i Hümâyûn’dan Şekercizâde
Hüseyin Hâmid ve Çengelköylü Sahaf Besim Efendi talebesindendir. Daha başka
talebeleri de vardır.
Güzel yazanlardandır. Pek çok sülüs, nesih ve celî kıt’a ve
levhâ yazmışdır.
“Anladığım kadar yazabilsem Kazasker [Mustafa İzzet] Efendi kadar yazarım.”
dermiş. Bu sözü işiten Muhsinzâde Abdullah Bey’in,
“Ya Kazasker Efendi,
anladığı kadar yazsa idi acaba nasıl yazardı?”
diye mukābele etdiğini, Beşiktaşlı Hattat Nûrî Efendi nakletmişdir.
Ketebe.org İsmail Orman
Meşâhir-i hattâtînden Şefîk Bey’den aklâm-ı sitte dersleri alıp icâzetine nâ’il olmuş olan İbrahim Alâ’eddîn Bey, bilhassa sülüs ve celîsinde mâhir bir hattat olduğuna, günümüze intikal etmiş olan müte’addid kıt’a ve levhâsı şahâdet eylemektedir. Ayrıca Orhâniye Kışlası içindeki caminin cümle hutûtu ile Beşiktaş’taki Sinan Paşa Cami’nin pencereleri bâlâsındaki Esmâ’ü’l-hüsnâ da onun dest-i hattıdır. Yahyâ Efendi Türbesi’nde de, “e’r-Rızkı Al-allah” levhâsı vardır.(Env. no: 204)