Mehmed Sâlih Efendi
Çemşir HâfızHafız Osman Aklâm-ı Sitte Ekolü
Fotoğraflar
Sanatkâr Hakkında
“Çemşir Hâfız” lâkabı ile tanınan Mehmed Sâlih Efendi, Ak Molla Ömer Efendi’nin şâkirdânındandır. Eğitimini tamamladıktan sonra muhtelif kitâbet hizmetlerinde bulunmuş, hüsn-i hattaki şöhreti artınca Enderûn-ı Hümâyûn Mektebi’nin hüsn-i hat muallimi olmuştur. Diğer zamanında Atmeydanı’ndaki evinde ve Üsküdâr, Salacak’taki yazlığı ile Erenköyü’ndeki çiftliğinde yazı ile meşgul olur, talebeye hüsn-i hat talim ederdi. H. 1236/M. 1820 senesinde Kur‘ân-ı Kerîm yazarken vefât eylediği bilinmekteyse de, medfeni hakkında bir bilgi yoktur.
Eserleri
Hocaları
Ketebe.org İsmail Orman
Muhsinzâde Abdullah Bey’in müşâhede etmiş olduğu “454” rakam ile yazdığı kelâm-ı kadîmi, bir hayli nüshâ-i mübâreke istinsâhına muvaffâk olduğuna işâret etmektedir. H. 1221/M. 1806 senesinde yazdığı nüshâ, hattâtînden Mehmed Bahâ’eddîn Ersin’de olduğunu İbnülemin nakletmiştir. H. 1212/M. 1797-1798(A. 6699) ve H. 1225/M. 1811(A. 6696) târihli nüshâları ise İstanbul Üniversitesi Kütüphânesi’ndedir.
Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi’nde de H. 1220/M. 1805-1806 senesinde nesihle istinsâh ettiği Şerh-i İlm-i Hâl(H. 227) adlı eseri bulunan Çemşir Hâfız Mehmed Sâlih Efendi’nin hattı için “kimsenin hattına nisbet kabûl etmeyen gâyet pişkin, üstâdâne ve hoş-şive” demek münâsiptir.
İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar İbnülemin Mahmud Kemal İnal
Habib Efendi’nin ifâdesine göre; “evâ’il-i hâlinde lâ’ubâli-meşrep, rind-etvâr ve mübtelâ-yı hamr ü hûmâr olarak evkāt geçirmiş ise de biraz zemandan sonra tevbekâr ve salâh-şi’âr olub gereği gibi telâfi-i mâ-fat eylemişdir.”
Âşinâları, vaktile işlediği âmal ile kıyamet günü ne yapacağını, huzur-ı Bâri’de ne cevab vereceğini sormuşlar. “âsârımı bir torbaya koyub omuzlıyarak dîvân-ı hisaba çıkarım!” demiş. Biz de:
Giremez kimse efendi ile kulun arasınaderiz. 1236[1820] yılında Kur’an-ı Kerîm yazarken vefât eylediği rivâyet edilmekdedir.
Habib, “evâ’ilde yazdığı eczâ-i şerîfe-i Kur’aniyye niçe binleri geçmek ile bir kāvle göre 366 Kur’an yazdığı meşhur ise de Muhsinzâde Abdullah Bey “454” rakām ile yazdığı kelâm-ı kādîmi gördüğünü söyledi. Hattı kimsenin hattına nisbet kabûl etmeyüb gâyet pişkin, üstâdâne ve hoş-şive olduğunu hattatlar mu’terifdirler.” diyor.