KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri
KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri

حسن تحسين أفندي

Tokadî
Hattat
تاريخ الميلاد H. 1267
M. 1851
تاريخ الوفاة H. 1332
M. 1914
محل الميلاد Tokat
مكان الدفن İstanbul - Eyüp

الصور

نبذة عن الفنان

حسن تحسين أفندي

أعماله

الأقارب

Abdullah Nizâmeddin Efendi
Oğlu

الأساتذة

محسن زاده سيد عبدالله
الأقلام الستة
قاضي عسكر مصطفى عزت
خط

التلامذة

Abdullah Nizâmeddin Efendi
الأقلام الستة
عارف حكمت
الديواني
H. 1325 / M. 1907-1908
no image
Mehmed İhsân Efendi
الأقلام الستة

Ketebe.org İsmail Orman

Sülüs ve nesihte zamanının kalburüstü hattatlarından biri olan Hasan Tahsin Efendi, talebeye meşk numunesi olmak üzere Mehmed İzzet Efendi ile birlikte iki meşk mecmu’ası(Hâfız Tahsîn Efendi-Mehmed İzzet Efendi, Meşk Mecmu’ası, İstanbul 1306; Hâfız Tahsîn Efendi-Mehmed İzzet Efendi, Hutût-ı Osmânî Yazı Numûneleri, İstanbul 1307) neşretmiştir. H. 1312/M. 1894 tarihli, büyük kıt’ada müzehheb bir mushâf-ı şerifini de Şevket Rado görmüştür.   

İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar İbnülemin Mahmud Kemal İnal

Eyyâm-ı sabâvetimizde benimle kardeşimi ve akrabalarımızdan birkaç çocuğu okutmuş, sülüs ve nesih ta’lim ederek bana ve çocukların bir büyüğüne icâzet vermişdir.

Her hâle tahammül ederdi. Yalnız boğazına tahammül edemezdi. Her yerde herşeyi yerdi, iğrenmezdi. Kütübhânenin karşısında gözleri çapaklı ihtiyâr bir Areb kadının yapub tanesini on paraya satdığı yalancı dolmayı, yine orada bir Kürt’ün koca kazanla pişirdiği kötü yağlı, kötü kokulu kuskusu kemâl-i iştah ile yerdi. İtiraz ederdim, aldırmazdı gülerdi. Ekl ü şürbün, sıhhati üzerinde kötü te’siri olduğu şüphesizdir.

Uzun boylu, kır sakallı, ehl-i dâniş, ehl-i târikāt, hâlîm, latîfeye mâ’il, nüktedân, hânde-günân idi, kimse ile oğraşmazdı, hüsn-i mu’aşeret ederdi. Sülüs ve nesihde üstâd idi. Birkaç mushâf-ı şerîf, bir çok kıt’a yazmışdır. Çadırcılar civârındaki hanın cephesinde celî sülüsle mahkûk “Sahrınclı Han” kitâbesi onun yazısıdır.

 

Yetişmiş bir kızının vefâtı ile şevk ve şetâretine hâlel geldi. Bazıları yayınlanmış, hattı ile muhârrer kütûb-ı nefîseye, çekmeceler dolusu mütenevvi’ hutut-ı girân-bahâya, güzel kalemtraşlar ve makta’lara mâlik idi. Elli seneden beri topladığı bu kıymetli eserleri, Bayezid civârındaki evi yandığı esnâda kardeşim Ahmed Tevfîk Bey ile birlikde kurtardık. Sultanahmed civârında bir eve nakledildi. Müte’akiben orası da yandığından yazıların ve levhâların birazı zâyi’ oldu. O günden sonra şevk ve neşveye büsbütün vedâ etdi. Kur’an-ı Mübîn’i lâhn-i hazin ile okurdu. Musikîye ve şi’ire âşinâ idi. Bazı nükteli mısra’lar ve beyitler söylerdi.    

İslam Ansiklopedisi Hüsrev Subaşı

Hâfız Hasan Tahsin Efendi 1851’de Tokat’ta doğdu. Meydan Camii imamı Osman Efendi’nin oğludur. 1867 yılında İstanbul’a giderek medrese tahsili gördü. Kayserili Derviş Ali Rızâ Efendi’nin Beyazıt Camii’ndeki derslerine devam edip ilmiye icâzeti aldı. Ayrıca Hattat Muhsinzâde Abdullah Hamdi Bey’den sülüs ve nesih meşketti ve icâzet aldı. Muhsinzâde’nin hocası Kazasker Mustafa İzzet Efendi’den de faydalandı. Beyazıt’ta Ali Paşa Mescidi’nde imam-hatiplik görevine başladı (1869). Mercan yangınında caminin yandığı güne kadar kırk beş yıl burada görevini sürdürdü. Bunun dışında rüşdiye mekteplerinde hat ve Arapça hocalığı yaptı. Beyazıt Devlet Kütüphanesi 1884’te açıldığında ikinci ve ardından birinci hâfız-ı kütüb oldu. Ölümüne kadar yirmi dokuz yıl boyunca burada yöneticilik görevini sürdürdü. Kütüphanenin 15.000 ciltlik bölümünün katalogunu hazırladı. Sülüs ve nesih dalında çeşitli formlarda eserler veren Tahsin Efendi’nin elinden çıkmış pek çok yazı, elli yıl gibi uzun bir süre zarfında bir araya getirdiği nâdide yazma eser hat koleksiyonu ve içinde değerli kalemtıraş, makta‘, divit ve hokkaların bulunduğu zengin bir arşivle birlikte önce Beyazıt’ta, daha sonra Sultanahmet’te oturduğu iki ayrı evde geçirdiği yangınlar yüzünden büyük ölçüde yok oldu. Uğradığı bu felâketlerin üzüntüsüyle kendisine inme indi. Bir yıl sonra 13 Aralık 1915 tarihinde vefat etti. Eyüp’te Bahariye sırtlarında Kâşgarî Dergâhı yakınında kendisinden önce genç yaşta vefat eden kızının yanına defnedildi.

Tahsin Efendi koleksiyonunda yer alıp söz konusu iki yangından kurtarılabilen eserler Halil Edhem Arda’ya geçmiş, bunun bir kısmı daha sonra Topkapı Sarayı Müzesi’ne intikal etmiştir. İbnülemin Mahmud Kemal ve kardeşi Ahmed Tevfik çocukluk yıllarında sülüs ve neshi ondan meşketmiş ve icâzet almıştır. Bu vesile ile kendisini yakından tanıyan İbnülemin onun ilmî ve tasavvufî meclisleri seven, mûsiki ve şiire âşina, halim selim bir zat olduğunu söyler. Hayatı boyunca yazdığı, kıta ve levha boyutlarında, usta düzeyinde pek çok eser bırakmış, İbnülemin’e göre birkaç nüsha, M. Uğur Derman’a göre ise 120 kadar mushaf-ı şerif yazmıştır. Çeşitli müzeler ve özel koleksiyonlar yanında İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunan İbnülemin koleksiyonunda eserleri vardır. Hasan Tahsin Efendi’nin 1894’te okunaklı, 362 yaprak, her sayfada on üç satır, güzel bir nesihle cüzler halinde yazıp tamamladığı 35,6 × 24,4 cm. ebadındaki bir mushaf-ı şerifi, devrin usta müzehhiplerinden Osman Yümnî Efendi tarafından 1904’te klasiğe yakın tarzda tezhip edilmiş, eser iki kap arasına alınarak tek cilt haline getirilmiştir. Bu Kur’ân-ı Kerîm önce Fuat Şemsi Bey’de iken bugün Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Hat Koleksiyonu içinde bulunmaktadır (nr. 100-0352). Çadırcılar semtinde yer alan hanın dış cephesindeki celî sülüs “Sarnıçlı Han” ibaresi de onun eseridir. Tahsin Efendi yazılarına genellikle “Tahsin el-İmam”,“Hâfız Hasan Tahsin” veya kısaca “Tahsin” şeklinde imza atmıştır.

BİBLİYOGRAFYA
İbnülemin, Son Hattatlar, s. 424-427; M. Uğur Derman, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Hat Koleksiyonundan Seçmeler, İstanbul 2002, s. 206-207; Şevket Rado, Türk Hattatları, İstanbul, ts. (Yayın Matbaacılık), s. 249.