Haffafzâde Hüseyin Efendi
Hafız Osman Aklâm-ı Sitte Ekolü
Fotoğraflar
Sanatkâr Hakkında
Edirne’de kunduracılık yapan Ahmed Efendi’nin oğlu olarak H. 1085/M. 1683-1684 senesinde doğdu. Bu nedenle “Haffafzâde” künyesiyle tanınırdı. İlk eğitimini memleketinde tamamladıktan sonra İstanbul’a giderek medrese tahsîli aldı. Daha sonra tekrar Edirne’ye dönerek, ömrü boyunca müstahdem kalacağı Halebî Cami’nin hitâbet hizmetine başladı.
Gülşenî
Târikatı’nın müntesiblerinden ehl-i dîn bir zât olduğu ve beldesinin musıkî
meclislerinin müdâvimlerinden bulunduğu nakledilen Haffafzâde Hüseyin Efendi,
H. 1154/M. 1741 yılında, ellidokuz yaşında olduğu hâlde vefât etmiştir. Ancak
medfeni hakkında herhangi bir bilgi yoktur.
Eserleri
Hocaları
Talebeleri
Ketebe.org İsmail Orman
Hüsn-i hatta İstanbul’daki medrese tahsîli esnasında merak saldığı anlaşılan Haffafzâde Hüseyin Efendi, icâzetini Edirne’ye döndükten sonra, H. 1120/M. 1708 yılında, “Çelebi İmâm” lâkabıyla tanınan Noktacızâde Cami imâmı Hâfız Mustafa Efendi’den almıştır. Edirne’de bulunduğu devrelerde Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi’den de istifâde ile Hâfız Osman tarzında bî-nâzir bir hattat haline gelmiştir. Bu husustaki kudreti için meslekdâşlarından Şeyh Ahmed Müsellem Efendi’nin vefâtı münâsebetiyle yazmış olduğu şu manzumeyi nakledebiliriz:
Nice mushâf yazub ermişdi beka hattına hem
Birinin dahi tamâmında iken leyl ü nehâr
Ircı’iye gelüb oldu rakkam-ı ömrü şikest
Fevtine etdi Müsellem iki târih şümâr
Cân-ı hattâta olub levh ü kalem vakfe-i tây
Evc-i Mevlâ’da makam üzre Hüseyn ide karar
Tezkirelerde 23 Kur‘an-ı Kerîm, yüz kadar Delâ’ilü’l-hayrât, otuz kadar En‘âm-ı Şerîf ile çok sayıda kıt‘a ve murakka yazdığı nakledilen Haffafzâde Hüseyin Efendi’nin H. 1151/M. 1738 tarihli sülüs ve nesih hadis kıt‘ası Emin Barın Koleksiyonu’nda bulunmaktadır.Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin
Edirne’de Haffâfzâde demekle şöhret-dâdedir. Murâdiyye semtinde sâkin olup Halebiye Câmi’nin hatibi olmuştur. Hem-şehri olan Çelebi İmâm el-Hâc Mustafâ el-Hâfız’dan sülüs ü neshi temeşşuk u ta’allüm ile “hûrşîd” (1120) târihinde icazetle tes’îd olundu. İstikmâl-i dekâyık ve mûsikî ve sâ’ir maârifte dahi cem’-i hakâyık eyledi. Tarîka-i Gülşeniyye’ye intisâbı olduğu cihetten ba’zı ketebelerinde iş’âr ederdi. Ellidokuz yaşında iken azm-i meşkhâne-i beka eyledikte Şeyh Ahmed-i Müsellem bu bir beyti şeklinde geçer. İki târîh-i rıhlet eylemiştir:
Cân-ı hattata olup levh ü kalem vakfe-i tayy (1154)
Evc-i mevlâda makam üzre Hüseyn ide karâr (1154)
Yirmi üç mushaf-ı şerif ve sad aded Delâ’il-i münîf ve otuz kadar En’âm ve
iki hizb ve kıta’ât u murakka’ât kitabetine muvaffak oldu.