KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri
KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri

Yağlıkçızâde Mehmed Emîn Bey

Hattat
Doğum Tarihi H. 1171
M. 1758
Ölüm Tarihi H. 1224
M. 1809
Doğum Yeri İstanbul
Mezar Yeri İstanbul-Eyüp

Sanatkâr Hakkında

Sadrazam Yağlıkçızâde Mehmed Emîn Paşa’nın oğlu olarak H. 27 Ramazân 1171/M. 6 Nisan 1757 tarihinde doğdu. Babasının dairesinde fevkalade bir tahsil ve terbiye gördükten sonra babasının reisü’l-küttâb olduğu esnada H. 1178/M. 1764’de Şeyhü’l-islâm Dürrîzâde Mustafa Efendi tarafından Cerîde-i Mülâzımîn’e kaydoldu. H. 1182/M. 1768’de irâde-i şehriyârî ile Şeyhü’l-islâm Pîrîzâde Osmân Sâhib Efendi tarafından hareket-i hâriç rütbesinden Firuz Ağa Medresesi’nin müderrisliğine tayin edildi. Müddetini tamamlayınca ilmiyeye geçerek Edirne ve Mekke pâyelerini elde etti.

H. 15 Cumade’l-ûlâ 1215/3 Kasım 1800 tarihinde bi’l-fi’il İstanbul Kadısı oldu. Ertesi sene Anadolu Sadâreti pâyesi ilâve edildi. H. 15 Zi’l-hicce 1218/M. 27 Mart 1804’de ikinci def’a İstanbul Kadılığı’na ta’yin edildi. Rebi’ü’l-evvel-1221’de (Mayıs/Haziran-1806) bi’l-fi’il Anadolu Sadâreti’ne ta’yin olunup Receb-1223/Eylül-1808’de Rumeli Sadâreti pâyesini elde etti. H. 8 Rebi’ü’l-evvel 1224/M. 23 Nisan 1809’de vefât etti. Eyüp Cami civârında medfûn bulunan vâlidesi Hafîze Hanım’ın yanına defnolundu.   

Akrabalar

Yağlıkçızâde Abdülkadir Bey
Oğlu

Hocaları

Mehmed Es’ad Yesârî
Ta’lîk

Talebeleri

no image
Arapzâde Mehmed Sa'dullah Efendi
Ta’lîk
H. 1208 / M. 1793-1794
no image
Yağlıkçızâde Abdülkadir Bey
Ta’lîk
Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi
Ta’lîk
H. 1202 / M. 1787-1788

İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Hattatlar İbnülemin Mahmud Kemal İnal

Bizzât yazdığı terceme-i hâlinden naklen Şânîzâde’nin beyân etdiğine göre, “istidâd-ı Hudâ-dâd ve şevk-i pederi himmet-’itiyâdları ile istihsâl-i ilm ü ma’rifet târikine rağbet ve istikmâl-i cevher-i mâhiyet-i âdemiyyet etmeğe gayret” eyledi.

Mukāddimât-ı ulûmu mevâliden Alâ’iyyeli Kādızâde Mehmed Efendi’den, fıkıh, usûl ve kelâmı müderrisînden Karamanlı Âbid Efendi’den, nüseh-i seb’ayi ve tefsir-i Beyzavî’yi Süleymâniyye Cami’ne devamla – Madrubi lâkablı – Çeteli Ahmed Efendi’den, hisab, hendese ve hey’eti Gelenbevî İsmâ’il Efendi’den öğrendi. Meşâhir-i sudûrdan Tatarcıkzâde Abdullah Efendi’nin mutavvel derslerine devam etdiği esnâda nücûm ve istihrâc-ı düstûr ve takvim-i ulûmı da ondan tahsil eyledi.

Fünûn-ı edebiyyeyi – babasının zeman-ı vezâretinde dîvân kâtibi olan – hâcegândan Nûrî ve Edib Hâfız efendilerden ve âlât-ı irtifâ’iyyeden rübu’ da’ire ve basıta resmi gibi sanayi’i Nimet Efendizâde’den ve Benlizâde Efendi’den öğrendi.

Tahsili esnâsında – zeman-ı hadâsetinden beri – İmâd-ı Rûm Yesârî Mehmed Efendi’nin meclisine müdâvemetle hatt-ı ta’lik meşk ederek celî, şikeste ve gubarîde “Sânî-i Yesârî” oldu ve ahz-i icâzetden sonra kendinin de şâkird ve me’zunları tekessür etdi.

Süreyya Bey “muhakkîk, dindâr, fakih ve fâzıl idi.” diyor. Yukarıda bir münâsebetle söylediğim vech ile müteferrikānın fa’idelerine hâvi yazdığı bir mecmu’a kütübhânemde mahfuzdur.