Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbî
Şeyh Hamdullah Aklâm-ı Sitte Ekolü
Fotoğraflar
Sanatkâr Hakkında
Eyüp cihetinin suyolcusu olan Ömer Efendi’nin oğlu olarak orada doğdu. Babasının mesleğine nisbetle “Suyolcuzâde” künyesiyle tanınırdı. Ayrıca dünyaya geldiği ve ömrü boyunca ikamet ettiği semt nedeniyle “Eyyubî” lâkabı ile anılırdı. Küçük yaşta yazıya ilgi duyarak, evvela “Dede” lâkablı bir hattattan ve ardından da Büyük Derviş Alî’den yazı meşketmeye başlayıp kısa sürede aklâm-ı sitteden icâzet aldı.
Bu esnâda Kadırî Târikatı’na intisâb ederek tasavvuf yolunda da ilerleyen Suyolcuzâde Mustafa Efendi, resmî bir görevde bulunmadı. Kendini hat sanatına hasrederek Şeyh Hamdullah Üslûbu’nu kemâle ulaştırmaya çalıştı. 1686 yılında vefât ettiğinde, doğduğu ve hayatı boyunca ikamet ettiği Eyüp’e defnedildi. Suyolcuzâde Mustafa Efendi’nin, bugün Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde bulunan mezartaşının sülüsle yazılmış kitâbesi torunu, Devhâtü’l-küttâb mü’ellifi Suyolcuzâde Mehmed Necîb Efendi tarafından yazılmıştır.
Eserleri
Hocaları
Talebeleri
Ketebe.org İsmail Orman
Şeyh Hamdullah Ekolü'nde tekemmüle erişmiş olan Suyolcuzâde Mustafa Efendi’nin, bilhassa son yıllarındaki yazılarını Şeyh’inkilerden tefrîk edebilmek son derece güçtür. Sanat yaşamı boyunca elli kadar Kur‘an-ı Kerîm, yüz civârında En‘am-ı Şerîf ve çok sayıda kıt‘a yazmış olduğu mervî olup kur‘anlarından biri halen Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde bulunmaktadır. Ayrıca aynı yerde tarihsiz bir murakka’ı dahi bulunmaktadır.
Son yıllarında hocası Büyük Derviş Alî’nin müsaadesiyle, Osmanlı hat sanatının müstesnâ isimlerinde biri olan Hâfız Osman’a meşk vermiş olan Suyolcuzâde Mustafa Efendi, onun yetişmesinde büyük pay sahibi olmuştur. Nitekim Sâmî Efendi bu hususta, “Benim itikadımca Hâfız Osman Suyolcuzâde ile tanışdıkdan sonra hattın dekayıkına vâkıf olmuşdur” şeklinde beyânda bulunmuştur.
Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin
Suyolcuzâde demekle ma’rûf olup sâhib-i Devha Mehmed-i Necîbâ’nın cedd-i emcedleridir. Hüsn-i hatt-ı sülüs ü neshi Derviş Alî merhumdan temeşşuk ile tahsil ve izn-i vaz’-ı lafza-i ketebe ile dahi tebcil olunmuştur. Hidmet-i ta’lîm-i talebe ve elli kadar mushaf-ı şerif itmamıyla vaz’-ı ketebe ve yüz aded mikdârı En’âm ve sâ’ir âsâr-ı bî-şümâr ibkâsıyla be-kâm olmuşlardır.
Tarîka-i Aliyye-i Kâdiriyye’den istifâza edenlerdendir. Evâhir-i ömründe Devlet-i Aliyye ile sefere dahi me’mûr olmuştu. Tafsîl-i hâli “Sâhibü’d-dâred râbi-mâfihâ” vefki üzere hafîdleri Devha’sına havâle olundu. Yetmiş yaşına yetmiş iken ve civâr-ı Ebî Eyyûb’da Kâdî-asker Ârif Efendi Medresesi mukabilinde vâki’ sikke-i Nâfîze’nin bâlâ-yı firâzında medfûndur. Ve hafîdleri dahi civârındadır ki, seng-i mezarının târihi dahi onun çekîde-i kalem-i güzidesidir.
İrtihâllerine müte’addid târihler Rüşdî’nin ve gayrının teberrükleri olmuştur. Lâkin bu iki târih ihtiyâr ve bu mahalde nüvişte-i sakk-ı kec-reftâr kılındı. Şeyh Himmetzâde Abdullâh Efendi demiştir:
Olmadı mâü’l-hayâttan Suyolcızâde sîr (1097)
Ve ba’zıları dahi demiş:
Bula Kevser suyın Suyolcızâde (1097)
İslam Ansiklopedisi M. Uğur Derman
Tahminen 1028 (1619) yılında İstanbul’un Eyüp semtinde doğduğundan Eyyûbî, Suyolcu Ömer Ağa’nın oğlu olduğu için Suyolcuzâde lakabıyla anılır. Dede ismiyle tanınan bir hattattan derse başlayıp onun vefatıyla Büyük Derviş Ali’nin talebesi oldu. Osmanlılar’da yazı sanatının menşei sayılan Şeyh Hamdullah’tan itibaren Şükrullah Halîfe, Pîr Mehmed b. Şükrullah, Hasan Üsküdârî, Hâlid Erzurûmî ve Derviş Ali sırasıyla kendisine kadar gelen yazı üslûbunda Suyolcuzâde Mustafa Efendi bu zincirin son halkasını teşkil etti. Zira onun yetiştirdiği Hâfız Osman Efendi’yle yeni bir çığır açıldı. Derviş Ali, genç talebesi Hâfız Osman’la istediği kadar meşgul olamayınca meşk için onu Suyolcuzâde’ye gönderdi. Necmeddin Okyay, eline geçen bir Suyolcuzâde kıtasını hocası Sâmi Efendi’ye gösterip kanaatini sorduğunda o da bu noktaya dikkat çekerek, “Benim itikadımca Hâfız Osman, Suyolcuzâde’ye mülâki olduktan sonra Hâfız Osman olmuştur” cevabını verdi.
Aklâm-ı sitteden icâzet alışından ölümüne kadar ömrünü yazı yazmak ve öğretmekle geçiren Suyolcuzâde Mustafa’nın tesbit edilebilen talebeleri şunlardır: Şeyhzâde Abdi, Seyyid Abdülkadir Çelebi (Kastamonulu), Müzehhip Abdurrahman, Abdullah b. Hüseyin, Kurşuncuzâde Ahmed Eyyûbî, Bâlâzâde Ahmed, Benlizâde Ahmed Eyyûbî, Çöpçüzâde Ahmed, Ahmed Üsküdârî, Ali (Kasımpaşalı), Kirli Câfer Çelebi, Ebûbekir Ağa (Eğrikapılı), Feyzî İbrâhim (Çelebi İmam), Şeyhülislâm Seyyid Feyzullah Efendi, Sepetçizâde Mehmed Efendi, Mehmed Azîzî, Bîdestübîpâ Mehmed Bolevî, Mehmed Lârendî, Mehmed b. Ali, Sakazâde Mustafa, Salâtîzâde Mustafa, Mustafa (Kastamonulu), Ferruhzâde Mûsâ Lârendî, Osman Ağa, Osman b. Abdülbâkī, Mîrialem Osman, Ömer b. Mehmed Eyyûbî, Ömer Ağa, Receb Halîfe, Süleyman Âhenînkalem, İmam Yûsuf. Bunların dışında Hâfız Osman, Hocazâde Mehmed Enverî (Karakız), Câbîzâde Abdullah ve Kastamonulu Ömer Efendi de onun önde gelen öğrencileri arasında yer alır.
Müstakimzâde, Tuhfe’de Suyolcuzâde’den bahsederken (s. 536) onun Kādirî tarikatına intisabı bulunduğunu ve ömrünün sonlarında Devlet-i Aliyye ile sefere memur edildiğini belirtmektedir. Bunun hangi sefer olduğu belli değilse de ölümünden birkaç yıl önce gerçekleşen Viyana seferi olması muhtemeldir. Suyolcuzâde Mustafa Efendi vefat edince Eyüp’te Hamamarkası’ndaki kabristana defnedildi, ancak kabrinin yeri bilinmemektedir. Devhatü’l-küttâb’ın müellifi olan torunu ve Ömer Efendi’nin oğlu Suyolcuzâde Mehmed Necib tarafından yazılan kabir kitâbesi ikiye ayrılmış halde Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’ne nakledilmiş olup orada yapıştırılarak tamir görmüştür. Elliden fazla mushaf (TSMK, Yeniler, nr. 761; Chester Beatty Library, İs. nr. 1526; Abdurrahman el-Uveys Koleksiyonu / Şârika, 1081/1670 tarihli), 100 kadar en‘âm (üç adedi TSMK, Emanet Hazinesi, nr. 356, 357, 358’dedir), sayısız evrâd ve murakka‘ yazan Suyolcuzâde’nin hususi koleksiyonlarda daha ziyade kıtalarına rastlanmaktadır (Sakıp Sabancı Müzesi, nr. 151, 415).
BİBLİYOGRAFYA
Suyolcuzâde, Devhatü’l-küttâb, s. 73; Müstakimzâde, Tuhfe, s. 536-537; Habîb, Hat ve Hattâtân, İstanbul 1305, s. 155; Ali Alparslan, Osmanlı Hat Sanatı Tarihi, İstanbul 1999, s. 49-50; M. Uğur Derman, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Hat Koleksiyonundan Seçmeler, İstanbul 2002, s. 74-75, 78; a.mlf., Eternal Letters, Sharjah 2009, s. 56-59; Muhittin Serin, Hat Sanatı ve Meşhur Hattatlar, İstanbul 2003, s. 122.